menfaatini korumamak
Verb
ilgi alanını sınırlamak
Verb
yönetim kurulu üyesinin şahsi iştiraklerini beyan etmesi
menfaatlerini gözetmek
Verb
menfaatlerini gözetmek
Verb
kişisel çıkarlarına müdahale etmek
Verb
özel menfaatleriyle çatışmak
Verb
menfaatlerini tehlikeye sokmak
Verb
menfaatlerini yakından korumak
Verb
kendi menfaatlerini korumak
Verb
kendi çıkarlarını korumak
Verb
menfaatlerini korumak
Verb
kendi çıkarlarına hizmet etmek
Verb
sadece kendi çıkarlarını gözetmek
Verb
ilgi alanını genişletmek
Verb
birinin çıkarları aleyhine hareket etmek
Verb
birinin çıkarına çalışmak
Verb
menfaatler üzerinde olumsuz etkisi olmak
Verb
birinin menfaatlerini gözetmek
Verb
birinin çıkarı aleyhine olmak
Verb
birinin çıkarlarına zarar verici olmak
Verb
birinin çıkarlarını gözetmek
Verb
birinin menfaatlerine halel getirmek
Verb
yönetim kurulu üyesinin şahsi iştiraklerini beyan etmesi
Noun
iş dünyasının çıkarları
Noun
sınıfsal çıkarlar
Noun, Sociology
birinin çıkarlarına ters düşmek
Verb
ortak fayda üzerine kurulmuş topluluk
bir arada bulunan menfaatler
Noun
iki efendiye hizmet etmeye çalışan kişinin ikilemi
Noun
menfaat aykırılıkları
Noun
menkul veya gayri menkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya
mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama
memleket dışındaki iştirakler
Noun
yabancı ülkelerdeki menfaatler
Noun
(Br) sabit faizli tahvilat faizleri
Noun
birinin menfaatine yardım etmek
Verb
tahakkuk edecek faizler
Noun
eşgüdüm durumundaki ortak çıkarlar
Noun
birinin çıkarlarına zarar vermek
Verb
birinin çıkarlarına zarar vermek
Verb
İngiliz İmparatorluğu'nun çıkarları
Noun
uyuşmayan menfaatler
Noun
birinin menfaatine halel getirmek
Verb
birinin çıkarlarına zarar vermek
Verb
birinin menfaatlerini tehlikeye düşürmek
Verb
ortak çıkarlarla birleşmiş
birinin çıkarlarını gözetmek
Verb
birinin menfaatlerini korumak
Verb
maden ocağındaki menfaatler
Noun
ulusal menfaatler
Noun, Politics-Intl. Relations
ülke çıkarları
Noun, Politics-Intl. Relations
milli menfaatler
Noun, Politics-Intl. Relations
ulusal çıkarlar
Noun, Politics-Intl. Relations
(Br) (tapu) mükellefiyetsiz menfaatler
Noun
yabancı ülkelerdeki menfaatler
Noun
birinin menfaatlerine halel getirmek
Verb
birinin menfaatine ciddi bir şekilde zarar vermek
Verb
zarara uğrayan çıkarlar
Noun
zarar gören çıkarlar
Noun
birinin menfaatine çalışmak
Verb
birinin çıkarlarına zarar verir olmak
Verb
birinin menfaatlerini temsil etmek
Verb
ilgi alanları
Noun, Employment
birinin çıkarlarına ters düşmek
Verb
birinin menfaatine ters düşmek
Verb
birinin menfaatlerini korumak
Verb
birinin menfaatine uygun düşmek
Verb
televizyon ortaklıkları
Noun
sendikanın çıkarları
Noun
bir milletin malî ve ticarî işlerini elinde tutan grup veya şahıslar.
hayati önemi haiz menfaatler
Noun
menfaatlerimize halel gelmeksizin
bir birey olarak ilgilenilen şeyler
Noun
hamiline faiz kuponları
Noun
üçüncü bir şahsın hayatı boyunca sahip olunan haklar
Noun
idareyle olan ilişkiler
Noun
işlenmiş faizleri birikmeye bırakmak
Verb
Amerika'nın Almanya'daki çıkarları
Noun
birinin çıkarlarını korumak
Verb
menfaatleri çatıştırmak
Verb
hukuken malik olmamakla birlikte bir mülk veya mamelekten malik gibi yararlanan kimsenin sahip olduğu hak ve menfaatler
Noun
birinin çok ilgisini çekmek
Verb
ortak menfaati olmak
Verb
ortak menfaatleri olmak
Verb
menfaatlerini bir başkasıyla birleştirmek
Verb
alacaklıların menfaatlerini temsil etmek
Verb
birinin menfaatlerini incelemek
Verb
(bilanço) muhtelif yatırımlar ve faizler
Noun
Topluluk çıkarlarının korunması
bir şirket menfaatine yabancı memlekete gitmek
Verb
şirket menfaatine yabancı memlekete gitmek
Verb
insanlık namına çalışmak
Verb
insanlık menfaatine çalışmak
Verb