interests

  1. Noun menfaatler
  2. Noun çıkarlar
  3. Noun, Employment ilgi alanları
menfaatini korumamak Verb
intifa hakkı Noun, Law
ilgi alanını sınırlamak Verb
yönetim kurulu üyesinin şahsi iştiraklerini beyan etmesi
menfaatlerini gözetmek Verb
menfaatlerini gözetmek Verb
kişisel çıkarlarına müdahale etmek Verb
özel menfaatleriyle çatışmak Verb
menfaatlerini tehlikeye sokmak Verb
menfaatlerini yakından korumak Verb
kendi menfaatlerini korumak Verb
kendi çıkarlarını korumak Verb
menfaatlerini korumak Verb
kendi çıkarlarına hizmet etmek Verb
sadece kendi çıkarlarını gözetmek Verb
ilgi alanını genişletmek Verb
ortak çıkarlar Noun
birinin çıkarları aleyhine hareket etmek Verb
birinin çıkarına çalışmak Verb
menfaatler üzerinde olumsuz etkisi olmak Verb
birinin menfaatlerini gözetmek Verb
alınmamış faizler Noun
banka çevreleri Noun
birinin çıkarı aleyhine olmak Verb
birinin çıkarlarına zarar verici olmak Verb
birinin çıkarlarını gözetmek Verb
birinin menfaatlerine halel getirmek Verb
yönetim kurulu üyesinin şahsi iştiraklerini beyan etmesi Noun
iş çıkarları Noun
iş dünyasının çıkarları Noun
kartel çıkarları Noun
menfaat çatışması
çatışan çıkarlar Noun
sınıfsal çıkarlar Noun, Sociology
birinin çıkarlarına ters düşmek Verb
çıkarların çarpışması
menfaatlerin çarpışması
ticari menfaat
ticari menfaatler Noun
çıkar birliği Noun
ortak fayda üzerine kurulmuş topluluk
menfaat ortaklığı
menfaat ortaklığı Noun
bir arada bulunan menfaatler Noun
iki efendiye hizmet etmeye çalışan kişinin ikilemi Noun
çıkar çatışması Noun
menfaat çatışması
çatışan menfaatler Noun
çatışan çıkarlar Noun
menfaatlerimize aykırı
menfaat çatışması
menfaat aykırılıkları Noun
ekonomik menfaatler Noun
iş menfaatleri Noun
menkul veya gayri menkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya
mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama
aşırı menfaat
memleket dışındaki iştirakler Noun
yabancı ülkelerdeki menfaatler Noun
(Br) sabit faizli tahvilat faizleri Noun
birinin menfaatine yardım etmek Verb
tahakkuk edecek faizler Noun
genel ilgi konuları Noun
hükümet çıkarları Noun
hükümet çıkarları Noun
menfaatleri korumak Verb
çıkarlarını korumak Verb
çıkarları korumak Verb
eşgüdüm durumundaki ortak çıkarlar Noun
çıkarların uyumu
birinin çıkarlarına zarar vermek Verb
birinin çıkarlarına zarar vermek Verb
İngiliz İmparatorluğu'nun çıkarları Noun
birinin menfaatine
uyuşmayan çıkarlar Noun
uyuşmayan menfaatler Noun
sanayide pay sahibi olma
birinin menfaatine halel getirmek Verb
birinin çıkarlarına zarar vermek Verb
çatışan menfaatler Noun
çatışan çıkarlar Noun
birinin menfaatlerini tehlikeye düşürmek Verb
ortak çıkarlarla birleşmiş
arazi mülkiyeti
boş zaman uğraşları Noun
birinin çıkarlarını gözetmek Verb
birinin menfaatlerini korumak Verb
ticari menfaatler Noun
ticari çıkarlar Noun
maden ocağındaki menfaatler Noun
azınlık hisseleri Noun
parasal menfaatler Noun
para menfaati
çok cepheli ilgiler Noun
birden çok menfaat
çok yönlü ilgiler Noun
karşılıklı çıkarlar Noun
ulusal menfaatler Noun, Politics-Intl. Relations
ülke çıkarları Noun, Politics-Intl. Relations
ulusal çıkarlar Noun
milli menfaatler Noun, Politics-Intl. Relations
ulusal çıkarlar Noun, Politics-Intl. Relations
(Br) (tapu) mükellefiyetsiz menfaatler Noun
yabancı ülkelerdeki menfaatler Noun
şahsi menfaat
ortak menfaatler Noun
birinin menfaatlerine halel getirmek Verb
birinin menfaatine ciddi bir şekilde zarar vermek Verb
zarara uğrayan çıkarlar Noun
zarar gören çıkarlar Noun
özel ilgiler Noun
özel menfaatler Noun
faiz getiren
birinin menfaatine çalışmak Verb
çıkarların korunması
birinin çıkarlarına zarar verir olmak Verb
kısıtlı menfaatler Noun
birinin menfaatlerini temsil etmek Verb
menfaatlerin temsili
ilgi alanları Noun, Employment
birinin çıkarlarına ters düşmek Verb
birinin menfaatine ters düşmek Verb
birinin menfaatlerini korumak Verb
yerel menfaat
ortaklık almak Verb
bağlı menfaatler Noun
birinin menfaatine uygun düşmek Verb
televizyon ortaklıkları Noun
sendikanın çıkarları Noun
çıkarları olmak Verb
bir milletin malî ve ticarî işlerini elinde tutan grup veya şahıslar.
hayati önemi haiz menfaatler Noun
hayati menfaatler Noun
geniş ilgi alanı
geniş ilgi alanı
menfaatlerimize halel gelmeksizin
bir birey olarak ilgilenilen şeyler Noun
hamiline faiz kuponları Noun
üçüncü bir şahsın hayatı boyunca sahip olunan haklar Noun
idareyle olan ilişkiler Noun
işlenmiş faizleri birikmeye bırakmak Verb
Amerika'nın Almanya'daki çıkarları Noun
birinin çıkarlarını korumak Verb
menfaatleri çatıştırmak Verb
hukuken malik olmamakla birlikte bir mülk veya mamelekten malik gibi yararlanan kimsenin sahip olduğu hak ve menfaatler Noun
birinin çok ilgisini çekmek Verb
ortak menfaati olmak Verb
ortak menfaatleri olmak Verb
menfaatlerini bir başkasıyla birleştirmek Verb
alacaklıların menfaatlerini temsil etmek Verb
birinin menfaatlerini incelemek Verb
(bilanço) muhtelif yatırımlar ve faizler Noun
Topluluk çıkarlarının korunması
bir şirket menfaatine yabancı memlekete gitmek Verb
şirket menfaatine yabancı memlekete gitmek Verb
insanlık namına çalışmak Verb
insanlık menfaatine çalışmak Verb