jelly

  1. Noun, Food-Kitchen jelatin
  2. jöle
  3. Noun pelte, meyve özünden yapılmış jelatinli marmelat.
    apple/orange jelly.
  4. Noun pelteleş(tir)mek, pelte/marmelat yapmak.
paça peltesi: pelteleşmiş dana paçası suyu. Noun
calf's-foot jelly Noun
pelte gibi/yorgun/bitkin/dermansız hissetmek.
My arms and legs feel like jelly .
(birisinin) pestilini çıkarmak.
şah balı: arıların larvalarını ilk birkaç gün besledikleri, sonra yalnız kraliçe olacak arıya verdikleri bal. Noun
pelteli simit: içine marmelat veya reçel konulmuş simit şeklinde hamur tatlısı.
deniz anası Noun, Zoology
pelteli pasta.