köşe

Turkish-English Translation

  1. Noun, Geometry corner
  2. bend
  3. coin
  4. nook
  5. crank
  6. turn
  7. cantle
  8. secluded spot
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

...'in en ücra köşeleri
farthest reaches of ... Noun
...'in en uzak köşeleri
farthest reaches of ... Noun
(kitap) sol köşe
left- hand corner
baş köşe
first place
kuytu köşe
blind corner
sağ üst köşe
upper right-hand corner
sakin kuytu bir köşe
quiet nook
sol alt köşe
lower left-hand corner
sol köşe
(book) left-hand corner
ücra köşe
remote place
yemek yenilen köşe
dining recess
yemek yenilen köşe
dining alcove
yukarıki köşe
upper corner
köşe ...
corner
köşe arsa
open lot
köşe atışı
corner kick Noun, Football
köşe bağı dişleriyle tutturmak
to dovetail Verb
köşe bağı kesmek
to dovetail Verb
köşe başı dükkânı
(US) corner grocery
köşe bucak
nook and corner
köşe bucak
nook and cranny
köşe bucak dolaşmak
to poke about in every corner Verb
köşe dükkân
corner shop
köşe ev
corner house
köşe koruyucu
corner guard Noun, Child Care
köşe koruyucu
edge guard Noun, Child Care
köşe meyhanesi
refreshment counter
köşe meyhanesi
drinking kiosk
köşe minderi
divan
köşe odası
corner room Noun
köşe pencere
corner window
köşe taşı
headstone
köşe vuruşu
corner kick Noun, Football
köşe yazarı
columnist Noun, Media-Publishing
köşe yazarı olmak
to hold down a corner in a page Verb
köşe yazısı
opinion piece, column Noun, Media-Publishing
köşe yazısı
opinion piece Noun, Media-Publishing
bir açının köşe noktası
vertex Noun
dört köşe alan
square area
gazete köşe yazarı
newspaper columnist
hemen köşe başında oturur olmak
to live round the corner Verb
kayıp bir vasiyetnameyi köşe bucak aramak
to hunt high and low for a missing will Verb
onu köşe bucak aramak
to look up and down for it Verb
sandık ve çekmecede köşe bağının dişleri
dovetail Noun
sekiz köşe ve kenarlı herhangi bir şey ya da şekil
octagon
tehlikeli köşe başı
awkward street corner
üç köşe büyük yelken
spinnaker
ucuz içki satan köşe meyhanesi
one- armed bandit
köse
naturally lacking a beard
köse
beardless Adjective
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İki duvarın birleştiği yer
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

köse
Sakalı ve ... olan kimse