kabul ettirmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to sanctify
  2. Verb to establish
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bir kanun önergesini kabul ettirmek
to engineer a resolution Verb
bir önlemi kurula kabul ettirmek
to pass a measure through a committee Verb
bir senedi kabul ettirmek
to get a bill accepted Verb
bir şeyi birine zorla kabul ettirmek
to huff someone into sth Verb
bir şeyi zorla kabul ettirmek
to force sb's throat Verb
bir talebi zorla kabul ettirmek
to enforce a demand Verb
birine bir fikri kabul ettirmek
to make someone agree Verb
birine bir şeyi hile ile kabul ettirmek
to palm something off on sb Verb
birine bir şeyi zorla kabul ettirmek
to impose upon sb Verb
birine bir şeyi zorla kabul ettirmek
to thrust something upon sb Verb
birine birşeyi kabul ettirmek
to interest someone in something Verb
birine fikrini kabul ettirmek
to win someone over to one's view Verb
birine kendi fikrini kabul ettirmek
to gain someone over Verb
birine kendi fikrini zorla kabul ettirmek
to impose one's point on sb Verb
birine kendini kabul ettirmek
to prove yourself to someone Verb
birine kötü kalite malı zorla kabul ettirmek
to impose inferior goods upon sb Verb
birine kötü mal zorla kabul ettirmek
to impose inferior goods upon sb Verb
birine kötü malları zorla kabul ettirmek
to impose inferior goods upon sb Verb
birine şartları kabul ettirmek
to impose conditions on sb Verb
birine zorla bir hediye kabul ettirmek
to press a gift on sb Verb
birşeyi birine zorla kabul ettirmek
to force something on someone Verb
birşeyi birine zorla kabul ettirmek
to force something upon someone Verb
fikrini kabul ettirmek
to gain one's points Verb
gerçeği kabul ettirmek
to bring home Verb
kendi fikrini kabul ettirmek
to play the ego game Verb
kendi fikrini kabul ettirmek
to carry one's point Verb
kendi görüşlerini başkalarına zorla kabul ettirmek
to intrude one's views upon others Verb
kendi görüşünü zorla kabul ettirmek
to press one's point Verb
kendi iradesini başkasına zorla kabul ettirmek
to enforce one's will upon sb Verb
kendini kabul ettirmek
to impose yourself Verb
kendini kabul ettirmek
to win recognition Verb
kendini kabul ettirmek
to establish yourself Verb
kitabı yayıncıya kabul ettirmek
to place a book with a publisher Verb
kitabını yayıncıya kabul ettirmek
to place book with a publisher Verb
malları zorla kabul ettirmek
to push goods Verb
üstünlüğünü kabul ettirmek
to pull rank Verb
varlığını kabul ettirmek
to impose yourself Verb
zorla kabul ettirmek
to dictate Verb
zorla kabul ettirmek
to impose Verb
zorla kabul ettirmek
to entail upon sb Verb
zorla kabul ettirmek
to ram something down one's throat Verb
bir meseleyi kabul ettirmek için överek sözünü etmek
to talk up Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database