kapıyı

Turkish-English Phrases

kapıyı açmak
to open the door Verb
kapıyı açmaya gitmek
to answer the door Verb
kapıyı aralamak
to inch open a door Verb
kapıyı birinin yüzüne kapamak
to shut the door upon sb Verb
kapıyı çalmak
to knock Verb
kapıyı çalmak
to beat at the door Verb
kapıyı çarpmak
to slam the door Verb
kapıyı çekmek
to shut the door Verb
kapıyı hızla iterek açmak
to burst the door open Verb
kapıyı kapa
put the wood in the hole
kapıyı kırarak açmak
to burst a door open Verb
kapıyı kırıp açmak
to wrench the door open Verb
kapıyı kırmak
to break a door Verb
kapıyı maymuncukla açarak içeri sokmak
to let in someone with a latch-key Verb
kapıyı tekmeleyerek açıp içeri girmek
to kick the door in Verb
kapıyı zorla açmak
to force a door Verb
kapıyı zorlamak
to force a door Verb
kapıyı zorlayarak açmak
to force (open) a door Verb
(çalınan) kapıyı açmaya gitmek
to answer the door Verb
ana babası üstüne kapıyı kilitleyerek çalışmaya gitmiş çocuk
door key child
arka kapıyı kullanmak
to use the back entrance Verb
bir kapıyı iterek açmak
to push a door open Verb
bir kapıyı kırarak açmak
to smash a door open Verb
bir kapıyı kırıp açmak
to pry a door open Verb
bir kapıyı sımsıkı kapamak
to fasten a door Verb
bir kapıyı yumruklamak
to pound on a door Verb
birine kapıyı açmak
to answer the door to sb Verb
birine kapıyı açmak
to let someone in Verb
birine kapıyı göstermek
to show someone the door Verb
birine kapıyı göstermek
to see off someone Verb
birinin yüzüne kapıyı kapamak
to shut the door in sb's face Verb
birinin yüzüne kapıyı kapatmak
to lock the door against sb Verb
lütfen kapıyı kapayınız
please, shut the door
para her kapıyı açar
money is a passport to everything
şiddetle kapıyı açmak
to fling open a door Verb
tedirgin edilmemek için kapıyı kapamak
to sport one's oak Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database