karisiklik

Turkish-English Phrases

deyimlerde karışıklık
confusion of terms
gürültülü karışıklık
hurly burly
iç karışıklık
domestic disturbance Noun, Politics-Intl. Relations
karışıklık
stir
karışıklık
confusion
karışıklık
disorder
karışıklık
cock up
karışıklık
havoc
karışıklık
prolixity Noun
karışıklık
tumult
karışıklık
promiscuity Noun
karışıklık
intricacy
karışıklık
perplexity Noun
karışıklık
entanglement Noun
karışıklık
squall
karışıklık
civic turmoil
karışıklık
tangle
karışıklık
huddle
karışıklık
disarray
karışıklık
litter
karışıklık
chaos
karışıklık
snafu
karışıklık
welter
karışıklık
mess up
karışıklık
moil
karışıklık
disorganization
karışıklık
ambiguity Noun
karışıklık
hugger mugger
karışıklık
distemper
karışıklık
garboil
karışıklık
turbulence
karışıklık
mismash
karışıklık
mess
karışıklık
racket
karışıklık
pother
karışıklık
involution
karışıklık
embroilment
karışıklık
ruction
karışıklık
upheaval
karışıklık
mix up
karışıklık
complication Noun
karışıklık
disturbance
karışıklık
perturbation
karışıklık
complexity Noun
karışıklık
hubble bubble
karışıklık
blight
karışıklık
snarl up
karışıklık
muddle
karışıklık
jungle
karışıklık
razzle-dazzle
karışıklık
ringa-ding
karışıklık
ruckus
karışıklık
shemozzle
karışıklık
snarl
karışıklık
stirabout
karışıklık
storminess
karışıklık
swirl
karışıklık
swither
karışıklık
tempest
karışıklık
tousle
karışıklık
trouble
karışıklık
troublousness
karışıklık
tumble
karışıklık
tumultuousness
karışıklık
anarchy
karışıklık
Babelism
karışıklık
ballup
karışıklık
brouhaha
karışıklık
cat's cradle
karışıklık
churn
karışıklık
clutter
karışıklık
cockup
karışıklık
coil
karışıklık
complicacy
karışıklık
confoundedness
karışıklık
convulsion
karışıklık
discomposure
karışıklık
disconcertment
karışıklık
disorderliness
karışıklık
distraction
karışıklık
dust
karışıklık
dustup
karışıklık
feeze
karışıklık
foul-up
karışıklık
higgledy-piggledy
karışıklık
hubble-bubble
karışıklık
hubbub
karışıklık
hugger-mugger
karışıklık
involvedness
karışıklık
involvement
karışıklık
jumblement
karışıklık
maziness
karışıklık
melee
karışıklık
misrule
karışıklık
muck
karışıklık
muddledness
karışıklık bölgesi
trouble area
karışıklık çıkaran kalabalık
turbulent mob
karışıklık çıkarmak
to stir up trouble Verb
karışıklık çıkarmak
to raise a commotion Verb
karışıklık çıkarmak
to incite tumult Verb
karışıklık çıkartmak
to raise hell Verb
karışıklık içinde
up the pole
karışıklık içine girmiş
embroiled
karışıklık veya şaşkınlık durumu
mix
karışıklık yaratacak derecede benzeyen
confusingly similar Adjective, Competition Law
karışıklık yaratmak
to stir up disorder Verb
metin vb'den karışıklık yaratan bölümleri çıkarmak
to cut out dead word Verb
parasal karışıklık
money equivalent
sivil karışıklık içinde bulunmak
to be in state of commotion Verb
siyasal karışıklık
political upheaval
Turkish-English phrases from Zargan's own database

karışıklık
Karışık olma durumu