last straw

  1. Noun son had, dayanılmaz derece, bardağı taşıran damla, sabrı tüketen olay.
    “It's the last straw that breaks
    the camel's back: Devenin belini kıran son saman çöpüdür.” atasözünden alınan deyim.
bir bu eksikti! yeter artık.
This bad news was the last straw: Bu fena haber herşeyi mahvetti.
yeter artık
bir bu eksikti