layık

Turkish-English Translation

  1. appropriate
  2. fit
  3. suitable
  4. worthy
  5. fitting
  6. well- deserved
  7. deserving of
  8. worthy of
  9. (person) suited to be
  10. fit to be
  11. proper
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(cezaya) layık
condign
ağzına layık
delicious Adjective
ayıplamaya layık
blameworthy
cezaya layık
punishable
en azından (he deserves it of all = ona en az o layık
least of all least
güvene layık
trustworthy
hürmete layık
respectable
hürmete layık
reverend
ithama layık
censorable
krallara layık
fit for a king
kulüp üyeliğine layık
clubable
methe layık
praiseworthy
mükâfata layık
deserving
ödüle layık
prizeworthy
takdire layık
praiseworthy
layık ceza
adequate punishment
layık görmek
to deem worthy or suitable of Verb
layık olduğu ücreti almamak
to ill remunerated- Verb
layık olmak
to be appropriate for Verb
layık olmak
to be worthy of Verb
layık olmak
to suit Verb
layık olmak
to deserve Verb
layık olmak
to command Verb
layık olmak
to merit Verb
layık olmayan
unworthy
bir mevkiye atanmaya layık görülen aday
to qualify as probationer for a past
birine layık olduğu şekilde muamele etmek
to treat someone according to his merits Verb
birinin güvenine layık olmak
to deserve sb's confidence Verb
birşeye layık olmak
to rate something Verb
bulunduğu mevkiden çok daha iyisine layık olmak
to be too good for one's situation Verb
en layık olmayan adayı seçmek
to pick the least deserving candidate Verb
itibara layık olmayan
inconsiderable
itimada layık olmayan
untrustworthy
itimada layık şekilde
responsibly Adverb
kredi verilmeye layık kişi
credit worthy
krediye layık olma
credit position
övülmeye layık olmak
to be deserving of praise Verb
saygı gösterilmeye layık olmamak
to be unworthy of respect Verb
sınıfa layık biçimde geçinme
comfortable maintenance
sınıfına layık davranış
professional conduct
yaşlı ve saygıya layık kişi
patriarch
güvene lâyık
trustworthy
güvene lâyık
tried
lâyık
proper
lâyık
suited
lâyık
due
lâyık
fit
lâyık
fitting
lâyık
well-worn
lâyık
worth
takdire layik
laudable
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Uygun, yaraşır, münâsip
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.