Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
leaden
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
ağır, kurşun gibi, âtıl.
a leaden mass.
kasvetli, kapanık.
leaden air.
kurşunî, kurşun renginde.
leaden clouds. a leaden sky.
sıkıcı, boğucu, ezici, bunaltıcı, tazyik edici, ağır.
a leaden silence.
tembel, ağır, bati, kayıtsız, kaygısız.
He moved at a leaden pace.
to feel leaden-limbed
:
kol ve bacaklarını kurşun gibi ağır hissetmek.
değersiz, âdi.
kurşun+, kurşundan yapılmış.
ağırlaştırmak, yavaşlatmak, tembelleştirmek.
kasvet vermek, sıkmak, bunaltmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
leaden seal
gümrük mührü
leaden sky
kurşuni gök
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.