liable to

English-Turkish Translation

  1. hassas, müstait, çabuk etkilenen.
    She is liable to catch cold: Soğuğa hassastır, çabuk soğuk aldırır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be liable to be prosecuted by one's debtors's
borçluları tarafından kovuşturulmaya uğramak Verb
be liable to the extent of one's property
ancak mal varlığından sorumlu tutulmak Verb
liable to a commission
komisyona tabi
liable to a fee
ücrete tabi
liable to a fine
para cezasına çarptırılabilir
liable to a fine
para ceza sına çarptırılabilir
liable to arrest
karakolluk
liable to be sued
dava konusu olabilir
liable to be sued for damages
aleyhinde tazminat davası açılabilir
liable to breakage
kırılabilir
liable to catch fire
parlayabilir
liable to charges
ücrete tabi
liable to duty
resme tabi
liable to execution
icra takibatına uğrayabilir
liable to give security
garanti vermekle mükellef
liable to maintain
nafaka ödemekle yükümlü
liable to make good a loss
zarardan sorumlu
liable to make restitution
iade etmekle yükümlü
liable to military service
askerlik hizmeti yapmaya mecbur
liable to pay
ödemekle mükellef
liable to pay customs duty
gümrüğe tabi
liable to pay taxes
vergiye tabi
liable to penalty
cezaya tabi
liable to prosecution
kovuşturmaya uğrayabilir
liable to punishment
ceza gerektirebilir
liable to recourse
tazminat için rücu edilebilir
liable to recourse
dava edilebilir
liable to refund
geri ödenebilir
liable to render account
hesap vermekle yükümlü
liable to respond in damages
tazminatı ödemekle yükümlü
liable to stamp duty
damga vergisine tabi
liable to subscription
komisyona tabi
liable to tax
vergiye tabi
be liable to be arrested
karakolluk olmak Verb
be liable to be prosecuted
kanuni kovuşturmaya tabi tutulabilmek Verb
be liable to contribute to the assets of a company
(Br) bir şirketin sermayesine katkıda bulunma zorunluğunda olmak Verb
be liable to deceit
aldatılmaya elverişli olmak Verb
be liable to depreciation
amortismana tabi olmak Verb
be liable to deteriorate in value
değer kaybedebilir olmak Verb
be liable to do
yapmaya eğilimli olmak Verb
be liable to execution
icra kovuşturmasına tabi olmak Verb
be liable to imprisonment
hapis cezasına çarptırılabilir olmak Verb
be liable to income tax
gelir vergisine tabi olmak Verb
be liable to make restitution
iade etmekle yükümlü olmak Verb
be liable to pay insurance premiums
sigorta primi ödeme yükümlülüğü olmak Verb
be liable to prosecution
kanuni kovuşturmaya tabi olmak Verb
be liable to recourse
dava edilebilir olmak Verb
be liable to sea sickness
deniz tutar olmak Verb
be liable to seasickness
deniz tutar olmak Verb
be liable to stay of executions
infazın ertelenmesine maruz kalmak Verb
become liable to estate duty
(Br) veraset vergisi yüklenmek Verb
income liable to tax
vergiye tabi gelir
income liable to tax
vergiye tabî gelir
income wholly liable to income tax
tam gelir vergisine tabi gelir
judgment liable to stay off execution
infazı erteleyebilecek karar Noun, Law
list of goods liable to pay customs
gümrüğe tabi mallar listesi
make oneself liable to a penalty
kendini cezaya maruz kılmak Verb
make oneself liable to prosecution
cezai kovuşturmaya neden olmak Verb
make oneself liable to prosecution
cezai takibata neden olmak Verb
make someone liable to a fine
birini cezaya uğratmak Verb
party liable to recourse
rücu edilebilecek borçlu
plan liable to modification
tadil edilme olasılığı bulunan plan
property liable to estate duty
emlak vergisine tabi gayrimenkul
property liable to estate duty
emlak vergisine tabi gayri menkul
render oneself liable to proceedings
kanuni kovuşturmaya uğramak Verb
render oneself liable to prosecution
kanuni takibata uğramak Verb
to be liable to be proceeded under the bankruptcy law
icra iflas kanunu çerçevesi içinde takibata uğrama tehlikesi içinde bulunma
be liable up to one's contribution
katkısı oranında sorumlu olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database