live one

we live one above the other

üst üste oturuyoruz

live about one's means

gereğinden fazla harcamak Verb

live above one's means

yorganını ayağına göre uzatmamak Verb

live beyond one's income

gelir inden fazla harcamak Verb

live by one's pen

kalemiyle geçinmek Verb

live by the sweat of one's brow

alnının teriyle yaşamak Verb

live by/on one's wits

dalavere ile/kurnazlıkla para kazanmak, (ticarette) alavere dalavere yapmak.

live in a style beyond one's means

maddi olanakların elvermiyeceği şekilde yaşamak Verb

live in one's very house

sadece kendisi için yaşamak Verb

live on one's capital

sermayeden yemek

live on one's capital

sermayesi ile yaşamak Verb

live on one's income

geçim için gelirin tümünü harcamak Verb

live on one's name

kendi yağıyla kavrulmak Verb

live on one's own

kendi başına yaşamak Verb

live on one's private means

kendi servetinden geçinmek Verb

live on one's purchase

kârlı işi olmak Verb

live on one's relations

akrabalarından geçinmek Verb

live on one's reputation

itibarı sayesinde geçinmek Verb

live on one's salary

maaşıyla geçinmek Verb

live on one's savings

tasarruflarıyla geçinmek Verb

live on one's wife

karısıyla geçinmek Verb

live on one's wife's income

karısının parasıyla yaşamak Verb

live on one's wits

açıkgözlükle geçimini sağlamak Verb

live on the interest and keep one's capital intact

ana paraya dokunmadan faiziyle geçinmek Verb

live on the interest received from one's capital

sermayesinin getirdiği faiz ile yaşamak Verb

live up to one's conviction

inançlarına göre yaşamak Verb

live up to one's income

ayağını yorganına göre uzatmak Verb

live up to one's name

adının hakkını vermek Verb

live up to one's name

isminin hakkını vermek Verb

live up to one's principles

prensiplerine göre yaşamak Verb

live up to one's principles

ilkelerine uymak Verb

live up to one's promise

sözünü tutmak Verb

live up to one's reputation

şöhretine uygun bir yaşam sürmek Verb

live up to one's reputation

itibarına yakışır şekilde yaşamak Verb

live with one's equals

akranlarıyla yaşamak Verb

live within easy (a short) distance of one's work

işe yakın oturmak Verb

live within easy distance of one's work

işine yakın oturmak Verb

live within one's means

parasını idare etmek Verb

live within one's purse

yorganına göre ayak uzatmak Verb

live without thinking of one's own comfort

canına acımamak Verb

to live on one's saving savings volume

tasarrufla geçinmek tasarruf hacmi