lockup

  1. Noun tutukevi, tevkifhane, hapishane (odası).
  2. Noun kilitle(n)me, kapat(ıl)ma.
  3. Noun basım bağlama.
askeri cezaevi
özel garaj
tutukluevi
geçici hapishane
cezaevi
sermayenin yatırılmış olması
(Br) sadece caddeden girişi olan dükkân
(a) hapsetmek, hapse atmak, (b) (evin/otomobilin vb.) kapılarını sımsıkı kilitlemek, (c)
basım
bağlamak, (d) güvence/teminat altına almak, garanti etmek.
We've got the championship locked up.