firm

  1. Noun, Economics firma
  2. Noun, Economics işletme
  3. Adjective sert, katı, pek, sıkı.
    become firm: sertleşmek, katılaşmak.
    firm ground: sert toprak.
    to
    stand firm: sıkı durmak.
    firm friends: sıkı dostlar.
  4. Adjective sağlam, dayanıklı, sarsılmaz, muhkem.
    I'm on firm ground: Sağlam temele/zemine dayanıyorum.
    a
    firm belief/conviction: sarsılmaz inanç/kanaat.
    That chair is not firm enough to stand on.
  5. Adjective kararlı, azimkâr, ciddî, durağan, sarsıntısız, hareketsiz.
    a firm step. You must be firm with your
    children.
    be firm about sth: bir şey üzerinde ısrar etmek.
  6. Adjective sabit, değişmez, dönmez.
    Prices are still firm. The pound stayed firm against the dollar.
  7. Adjective metin, kuvvetli, sıkı.
    stand firm: metin olmak, sıkı durmak, dayanmak.
    to hold firm: sıkı tutmak.
  8. Adjective kesin, kat'î.
    a firm expression. a firm purpose.
    firm order: kesin sipariş.
    I have a
    firm belief in telling the truth: Gerçeği söylemek gerektiğine kesin inancım vardır.
  9. Adjective güvenilir, devamlı.
  10. Verb pekiş(tir)mek, katılaş(tır)mak, sağlamlaş(tır)mak, sabitleş(tir)mek, kat'ileş(tir)mek.
  11. Noun şirket, firma, ticarethane, ortaklık.
bir şirketteki payını elden çıkarmak Verb
inancına sımsıkı sarılıp elden bırakmamak Verb
babasının firmasına girmek Verb
bağlı şube
bağlı şirket
(fiyatlar) sabitleşmek Verb
dolandırıcı firma
bir firmanın çökmesi
komisyonculukla uğraşan müessese
komisyonculukla uğraşan kuruluş
ticari işletme
ticarethane
maktu fiyatla satın almak Verb
anında ya da kararlaştırılmış bir tarihte teslim için sabit bir fiyat üzerinden sipariş vermek Verb
otomobil aksesuarı firması
otomobil karoseri firması
otomobil karoser firması
(Br) otomobil kiralama firması
otomobil kiralama firması
yiyecek içecek firması
ana firma
(borsada fiyatlar) sabit kapanmak Verb
ticaret tvi
ticaret şirketi
ticaret firması
rakip firma
rakip firma
rakip firma
danışmanlık firması Noun, Management
müteahhit firma
yıkıcılık şirketi
mühendislik firması
mühendislik firması
bir şirkete girmek Verb
yönetici personel bulan işletme
sergi sahibi firma
ihracat firması
ihracat yapan firma
(US) müflis firma
iflas etmiş şirket
batan firma Noun, Competition Law
aile firması
birinci sınıf firma
nakliyeci
nakliyat firması
yürüyen ticarethane
kamyonla nakliye şirketi
ana şirket
merkez
ithalat firması
bağımsız firma
firma cirosu Noun
emisyon firması
yatırım şirketi
bir firmanın katılması
(fiyatlar) sabit kalmak Verb
hukuk bürosu Noun, Law
lider firma
ileri gelen firma
ruhsatlı firma
dolandırıcı şirket
(Br) dolandırıcı firma
bir şirket yönetmek Verb
bir firmanın idaresi
sanayi ı firması
sanayi firması
sanayii firması
rantabilitesi ile kendini ancak kurtaran firma
oyunbozan firma Noun, Competition Law
üye firma (borsa üyesi olan menkul değerler şirketi
ahlaken sağlam
ahlak en sağlam
(Br) mağazalar zinciri
çok şubeli firma
kesin fiyat teklif etmek Verb
kesin teklifte bulunmak Verb
kesin teklif
büro teçhizatı şirketi
büro teçhizatı şirketi
eski firma
kuruluşu eskiye dayanan firma
firma açmak Verb
firma sahibi
firma ortağı
ortaklık
patent hukuku bürosu Noun
patent hukuk bürosu Noun
fıstık gibi
bir firmanın finansal durumu
girişim sermayesi şirketi Noun, Banking
uzmanlık firması
halkla ilişkiler firması
yayımcılık firması
kitapçılık şirketi
emlak firması
müseccel firma
tescilli firma
güvenilir firma
fiyatlarını değiştirmemek Verb
değişmeden kalmak Verb
(Br) eşya taşıma şirketi
ünlü firma
temsilci firma
kamuoyu yoklama şirketi
saygın firma
itibarlı firma
bir firmadan çekilmek Verb
şirketten emekli olmak Verb
rakip firma
maktu fiyatla satmak Verb
sağlam olmayan firma
güvenilmez firma
vapurculuk şirketi
firmanın imzası
küçük firma
sağlam firma
sağlam firma
nakit karşılığı derhal satış yapan şirket
sıkı durmak, sebat etmek.
abone firma
şirket şubesi Noun
mal tedarik eden firma
denetlenmiş firma
dolandırıcı firma
(US) borsa komisyoncusu
sıkıntıdaki bir şirketin yönetimini ve mali işlerini çözümlemek ve bunları Noun
ticari firma
ticarethane
bir firma için ticari geziye çıkmak Verb
firma için ticari geziye çıkmak Verb
şirket temsilcisi sıfatıyla seyahat etmek Verb
nakliyat şirketi
değişmeden kalmak Verb
(borsa) istikrar bulmak Verb
tanınmış firma
iyi şöhretli firma
toptancı firma
değişmeyen tutum
kesin tutum
kesin borsa muamelesi
kesin teklif
kesin olan
(US) kesin (bağlayıcı) ipotek taahhüdü
kesin kararlılık Noun
sabit fiyat sınırı
kesin sınır
fiyatların istikrarlı olduğu piyasa
fiyatların sabit kaldığı borsa piyasası
kararlı
niyetli
ünlü firma
kati teklif
kesin sipariş
koyu taraftar
değişmez politik tutum
maktu fiyat
istikrarlı fiyatlar Noun
kesin satın alış
kesin alış
(borsa) bağlayıcı
bağlayıcı fiyat teklifi
mübadele kuru
kombiyo kuru
kesin karar
kesin kararlılık Noun
sabit veya anlaşmalı fiyattan satış
kati satış
şartlı olmayan bağlanmış satış
avukatlık bürosu Noun
firma kaşesi
firma damgası Noun
değişmeden durma
sabit kalma eğilimi
(borsa) sabitleşmek Verb
firmanın değeri
şirketin alacaklıları Noun
şirket borçları Noun
firma ünvanı
firma unvanı
firma iştiraki
itikat
sağlam temellere oturtmak Verb
(borsa) dayanmak Verb
kati teklif yapmak Verb
dünyaca tanınmış firma