mahkeme kararı

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law judgment
  2. Noun resolution
  3. Noun, Law judgement
  4. Noun, Law determination
  5. Noun, Law court decision
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Sözleşmesi
Convention on the Recognition and Enforcement of Foreign Judgments in Civil and Commercial Matters Noun, International Law
Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Sözleşmesine Ek Protokol
Supplementary Protocol to the Convention on the Recognition and Enforcement of Foreign Judgments in Civil and Commercial Matters Noun, International Law
mahkeme kararıyla
by court decision Adverb, Law
af nedeniyle ceza çektirmeyen mahkeme kararı
verdict of acquittal
aykırı mahkeme kararı
adverse verdict
beklenen mahkeme kararı
prospective reeling
bir sözleşmeyi bozan tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesini emreden mahkeme kararı
specific decree of performance
evli çiftlerin ayrı yaşama konusundaki mahkeme kararı
separation order
haksız mahkeme kararı
unrighteous sentence
işleri kayyuma devreden mahkeme kararı
adjudication order
kesinleşmemiş mahkeme kararı
judgment of recovery Noun, Law
kesinleşmiş mahkeme kararı
(US) judgment of recovery
vasiyeti tenfiz memuru tayin eden mahkeme kararı
decree dative
yabancı ülkede verilen mahkeme kararı
foreign judgment
mahkeme kararı defterleri
cause books Noun
mahkeme kararı elde etmek
to recover a judgment Verb
mahkeme kararı gerekçesi
reasons
mahkeme kararı için önemsiz gerçekler
immaterial facts Noun
mahkeme kararı ile ayrılma
judicial separation
mahkeme kararı ile belirlenen borçlar
debts owned under court order Noun
mahkeme kararı ile satış
judicial sale
mahkeme kararı ile yönetilen servet
court trust
mahkeme kararı istihsal etmek
to procure judgment Verb
mahkeme kararı tahtında borçlu bulunulan borçlar
debts owned under court orders Noun
birini mahkeme kararı ile bir şeyden mahrum etmek
to forjudge someone of sth Verb
bu mahkeme kararı temyiz edilemez
there is no appeal from this court
davalı aleyhine mahkeme kararı elde etmek
to recover judgment against the defendant Verb
kesinleşmiş bir mahkeme kararı sonucu doğan rehin hakkı
consummate lien
kesinleşmiş mahkeme kararı sonucu doğan rehin hakkı
consummate lien
temyiz mahkemesinin bir mahkeme kararını onaylayan kararı
judgment of affirmance Noun, Law
biri aleyhinde mahkeme marifetiyle ihtiyati tedbir kararı almak
to impose a judicial injunction upon sb Verb
mahkeme dışında bir hâkime tevdi edilen jüri kararı
privy verdict
Turkish-English phrases from Zargan's own database