davasını başarıyla savunamamak
Verb
konşimento düzenlemek
Verb
kuvvetli deliller göstermek.
make out one's case: delillerini ortaya koymak, savunmak.
make out a good case for (doing …): … (yapılması gerektiğini) kanıtlamak.
birine karşı suçlamada bulunmak
Verb
(US) Br birine çek yazmak
Verb
nakliye (hamule) senedi düzenlemek
Verb
bir evrakı iki suret hazırlamak
Verb
bir el yazısını okuyabilmek
Verb
el yazısını çıkarabilmek
Verb
el yazısını okuyabilmek
Verb
birine pasaport düzenlemek
Verb
tutuklama emri çıkarmak
Verb
bir fatura hazırlamak
Verb
parlak bir geleceği olmak
Verb
kendini olduğundan daha becerikli göstermek
Verb
birlikte geçinememek
Verb
mesele haline getirmek
Verb
sorun haline getirmek
Verb
bir işten büyük para kazanmak
Verb
bir işten iyi para kazanmak
Verb
geçimini ondan çıkarmak
Verb
geçiminıondan çıkarmak
Verb
pireyi deve yapmak, fazlaca abartmak.
sinekten yağ çıkarmak
Verb
bir şeyden kâr etmek
Verb
kafasından hikâye uydurmak
Verb
bir masrafı devlet bütçesinden ödemek
Verb
bir şeyden yararlanmak
Verb
bir şeyden para kazanmak
Verb
ev geçindirme parasından tırtıklamak
Verb
anlam/mana çıkarmak, mana vermek.
birinin karakterini anlamak
Verb
birinin karakterini çözmek
Verb
birşeyi kafadan atmak
Verb
Kötülükten iyilik gelmez.