mechanism

  1. Noun, Engineering mekanizma
  2. Noun mekanizma (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  3. Noun düzenek, mekanizma, devingen parçalardan oluşmuş ve bir arada karmaşık işleri yapan düzen.
  4. Noun (bir maksadı gerçekleştiren/bir sonuca ulaştıran) yöntem/araç.
  5. Noun işleysel uygulama, makine.
  6. Noun işleysel yapı, bir makineyi oluşturan parçaların yapı ve dizilişi.
  7. Noun işleme düzeni, işleysel düzen, bir şeyin devingen parçalarının tümü. mechanism of a clock.
  8. Noun (a) işleyiş, (b) alışılmış yöntemler/usuller.
  9. Noun sanat, teknik, bir sanatın mekanik icra tarzı.
  10. Noun özdekçilik, maddecilik: evrende herşeyin devinen özdeklerden ürediği kuramı. (bkz: dynamism ) (1),
    vitalism (1).
  11. Noun, Philosophy (a) işleycilik: bütün süreçlerin Newton mekaniği ile izah edilebileceği görüşü, (b) bütün biyolojik süreçlerin
    fizyo-kimyasal yöntemlerle açıklanabileceği görüşü.
  12. Noun, Psychology ruh düzeneği: ruhsal kuvvetlerin işlemesi ve karşılıklı etkisi.
karar mekanizması Noun
savunma mekanizması Adjective, Psychology
müdafaa mekanizması Adjective, Psychology
bulaşma mekanizması Noun, Virology
bulaş mekanizması Noun, Virology
tahsis mekanizması
denetleyici
karar alma mekanizması Noun
savunma mekanizması
avara düzeni
çalıştırma düzeni
bağlama düzeni
kaçınma düzeneği: hoşa gitmeyen gerçeklerden ve sorumluluktan kaçma, tatlı hülyalara kapılma.
bozuk mekanizma
besleme düzeni
odaklama mekanizması
avara düzeni
engelleyici mekanizma Noun
piyasa mekanizması
parasal ayarlama mekanizması
fiyat piyasası mekanizması
fiyat piyasası mekanizması
fiyat saptama mekanizması
servo kontrol mekanizması
ayarlı koltuk
başlatma tertibatı
sürat dişli düzeni
aktarma mekanizması
tuzaklı düzenek Noun, Military
etki mekanizması Noun, Pharmacology
hükümet mekanizması
hükümet mekanizmasi
ödemeler dengesinin düzeltilme mekanizması
ödemeler dengesinin denkleşme mekanizması