Adverb sırf, sadece, ancak, yalnız, -den ibaret, -den başkası değil. I merely asked his name: Sadece
adını sordum. I said it merely as a joke: Sırf şaka olsun diye söyledim. I merely want to know the truth: Sadece gerçeği bilmek istiyorum. It's merely a formality: Formaliteden başka bir şey değil.
Adverb katışıksız, saf olarak, arı bir şekilde. Not mixedly but merely true and good.
Adverb tamamıyla, tümüyle, bütünüyle, büsbütün.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition