merge

  1. Verb birleş(tir)mek, kavuş(tur)mak.
    The place where the roads merge: Yolların birleştiği yer.
  2. Verb içine karışıp kaybolmak, yutulmak.
    As the cultures are merged and traditions lost.
  3. Verb (kurumlar/şirketler vb.) birleş(tir)mek, birleş(tir)erek bir tek kurum/şirket haline gelmek/getirmek.

    The two firms merged last year.
veri birleştirme Information Technology
füzyon eğilimi
adres mektup birleştirme Information Technology
Birleştirerek Yazdırma Information Technology
metin birleştirme Information Technology
(şirketler) birleşmek arzusu
(haklar) bir kişide toplamak Verb
(a) kat(ış)mak, karış(tır)mak, mezcetmek, katış(tır)mak.
This stream merges into the river up ahead.
One color merges into the other. (b) dön(üş)mek.
His fear gradually merged into curiosity to know what was happening.
büyük bir teşkilata dönüşmek Verb