merry

  1. Adjective şen, neşeli, sevinçli, keyifli.
    a merry laugh: şen bir kahkaha.
    wish someone a merry holiday:
    birisinin bayramını kutlamak.
  2. Adjective neşelendiren, neşe verici, sevindirici, eğlendirici, güldürücü.
    a merry joke. a merry time at the party.
  3. Adjective hoş, lâtif, mutluluk veren.
  4. Adjective çakırkeyif, oldukça sarhoş.
    grew merry on wine.
kafayı bulmuş olmak Verb
keyiflenmek Verb
pür neşe
vb dindirmek için yapılan yolculuk
acıyı
eğlenmek, şenlik/cümbüş yapmak, çalıp oynamak.
Mutlu Noeller
politika gezisi
kısırdöngü
atlıkarınca
sürekli yolda olmak Verb
maharetle kaçıp kurtulmak.
The deer led the hunter a meery chase.
birinin başını derde sokmak, başına iş açmak.
sevinçli bir haber üzerine eğlenmek Verb