minister

  1. papaz, rahip.
  2. vâız, 3, bakan, vekil, nazır.
    minister of Communications: Ulaştırma Bakanı.
    minister of Education:
    Eğitim Bakanı.
    minister of Finance: Maliye Bakanı.
    minister of Foreign Affairs: Dışişleri Bakanı.
    minister of Defense: Savunma Bakanı.
    minister of Health and Welfare: Sağlık ve Sosoyal Yardım Bakanı.
    minister of Labor: Çalışma Bakanı.
    Prime minister: Başbakan.
    minister without portfolio: Devlet Bakanı, sandalyesiz nazır.
  3. vekil, başkası adına iş yapan kimse/şey.
    The storm which killed the murderer seemed the minister of God's vengeance.
  4. Machines
    minister to: yardım/hizmet etmek, yardımda bulunmak.
    minister to the sick: hastaya bakmak.
    9. (rahat/huzur/mutluluk vb.) sağlamak.
    minister to someone's needs: birinin ihtiyaçlarını sağlamak 10. uygulamak, tatbik etmek, (ilâç vb.) vermek.
Vekiller Heyeti Proper Name, Politics-Intl. Relations
AT Bakanlar Konseyi Proper Name, Organizations
bakanlığa atanmış olmak Verb
bakana vekalet eden
birine vekillik eden bakan
bakan vekili
ordu bakanı
bakan yardımcısı
bir bakanın yetkisi dahilinde olmak Verb
(Br) kabine bakanı
(Br) devlet bakanı
kabine bakanı
Bakan Özel Kalem Müdürlüğü Noun, Organizations
meslekten bakan
bir bakanın düşmesi
sömürge bakanı
dışişleri bakanları toplantısı
meslektaş bakan
bakan meslektaş
Bakan Müşavirleri Noun, Organizations
Bakanlık Müşavirleri Noun, Organizations
kültür bakanı
Savunma Bakanı
savunma bakanı Noun, Politics-Intl. Relations
başbakan yardımcısı
Eğitim Bakanı
çevre bakanı Noun, Politics-Intl. Relations
Çevre Bakanı
sabık bakan
Tarımcılık Bakanı
Tarım Bakanı
maliye bakanı Noun, Public Finance
dışişleri bakanı Noun, Foreign Policy
dışişleri bakanı Noun, Foreign Policy
hariciye nazırı Noun, Public Administration
sabık bakan
eski başbakan Noun, Politics-Intl. Relations
kabine üyesi
başbakanla konuşmak Verb
Dışişleri Bakanı başkanlığında
(Br) İçişleri Bakanı
bir bakanı görevini suiistimal suçlamasından beraat ettirmek Verb
istihbarat bakanlığı
geçici başbakan Noun, Politics-Intl. Relations
dahiliye vekili Noun, Public Administration
İçişleri Bakanı Noun, Politics-Intl. Relations
İçişleri Bakanı Noun, Politics-Intl. Relations
parlamento devlet sekreteri
sabık bakan
ilgili bakan Noun, Public Administration
sandalyesiz bakan
bir bakanın iltiması ile hükümette bir mevkii elde etmek Verb
başbakanlık
Bakan Yardımcılığı Noun, Organizations
Bakanlık Özel Kalem Müdürlüğü Noun, Organizations
(Br) Planlama Bakanı
tam yetkili ve olağanüstü elçi
başbakan.
prime-ministerial: başbakan+, başbakanlık+.
prime-ministership: başbakanlık. Noun
Başvekil Proper Name, Politics-Intl. Relations
diplomatik elçi
(Br) bir devleti yabancı bir memlekette temsil etmek üzere başlıca diplomatik görevlerle görevli memur
(US) üstdüzey diplomatik temsilci
kamu düzeni ve adalet bakanı Noun, Public Administration
yabancı bir bakanı kabul etmek Verb
mukim elçi
(Kanada) maliye bakanı
Sosyal Hizmetler Bakanı
Bakan Özel Müşavirliği Noun, Organizations
devlet bakanı Noun, Central Government
bir bakanın yerine geçmek Verb
bir bakana taş atmak Verb
(US) Ulaştırma Bakanı
Ulaştırma Bakanı
bir bakanı düşürmek Verb
temas kurulması güç bakan
Havacılık Bakanı
(Br) Posta ve Telekomünikasyon Bakanı
(Br) Spor Bakanı
spor bakanı
Balıkçılık ve Besin Maddeleri Bakanı
(Br) Havacılık İkmal Bakanı
ticaret bakanı
Ulaştırma Bakanı.
Kültür Bakanı
(Br) Savunma Bakanı
savunma bakanı
imar ve iskân bakanı
ekonomi (ekonomik işler) bakanı
(Br) Ekonomi (Ekonomik İşler) Bakanı
eğitim bakanı
(Br) Çevre Bakanı
(Avustralya) Dışişleri Bakanı
maliye bakanı Noun, Public Finance
dışişleri bakanı Noun, Foreign Policy
(Br) Sağlık Bakanı
sağlık bakanı
(Br) İskân ve Yerel İdare Bakanı
İçişleri Bakanı Proper Name, Public Administration
İçişleri Bakanı Noun, Politics-Intl. Relations
adalet bakanı
çalışma bakanı
(Kanada) İnsan Gücü Bakanı
milli savunma bakanı
Denizaşırı Kalkınma Bakanı
(Br) Emeklilik Bakanı
(Br) Emeklilik ve Milli Sigortacılık Bakanı
(Br) Enerji Bakanı
enerji bakanı
(US) Üretim Bakanı
bayındırlık bakanı
(Br) Bilim ve Teknoloji Bakanı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Noun, Organizations
(Avustralya) Gemicilik ve Taşımacılık Bakanı
(Br) Sosyal Güvenlik Bakanı
devlet bakanı Noun, Central Government
(Br) Devlet Savunma Bakanı
devlet savunma bakanı
ekonomiden sorumlu devlet bakanı
Devlet Sanayi Bakanı
(Br) Tedarik Bakanı
(Br) başbakan
İçişleri Bakanı Noun, Politics-Intl. Relations
Taşımacılık Bakanı
ulaştırma bakanı
Hazine ve Maliye Bakanı Noun, Public Administration
harbiye nazırı Noun, Politics-Intl. Relations
(Br) Bayındırlık Bakanı
plenipotentiary.
başbakan
mukim elçi
devlet bakanı Noun, Central Government
İngiliz Milletler Topluluğu Bakanı.
Bakan oluru Proper Name, Public Administration
Bakanlık makamı oluru Proper Name, Public Administration
bakanlık görevi
bakanın istifa etmesini isteyen talepler Noun
envoy ile ayni anlama gelir. fevkalâde murahhas, büyükelçiden bir alt derecedeki diplomat.
Dışişleri Bakanı seviyesi
bir bakanı yeni bir makama getirmek Verb
Başbakanlık Konut Müdürlüğü Noun, Organizations
bakanın bu konuyu basına açıklaması bekleniyor
Bakanın onayıyla Adverb, Public Administration