missile

  1. Noun, Military roket
  2. mermi, kurşun.
  3. ok, mızrak.
  4. atılan şey.
  5. Military mermi, füze, roket.
    guided missile: güdümlü mermi.
    intercontinental ballistic missile:
    kıtalar arası balistik füze.
    missiles can be launched from land, air or water.
  6. mermi/roket/füze olarak kullanılabilen.
  7. roket+, füze+, mermi/roket fırlatmaya/atmaya yarayan.
    The missile base was closely guarded.
karadan havaya füze Noun, Military
güdümlü tanksavar füzesi Noun, Military
havadan havaya güdümlü mermi
: havadan atılan sualtı füzesi.
(US) balistik füze önleme füzesi
balistik füze önleme füzesi
balistik füze, roket.
ufak güdümlü mermi: uçak, gemi veya denizaltıdan atılabilen alçaktan uçan kanatlı güdümlü mermi.
yerden havaya güdümlü mermi
güdümlü mermi/roket. Noun
güdümlü füze Noun, Military
kıtalar arası güdümlü mermi (menzili en az 3500 deniz mili).
orta menzilli balistik füze Noun, Military
karadan atılan füze
orta menzilli füze
deneme roketi: 10 adet ayrı hedefe atılabilecek nükleer harp başlığı taşıyan ABD kıtalar arası balistik roketi. Noun
nükleer başlıklı güdümlü mermi
kısa menzilli füze
denizaltıdan fırlatılan balistik füze
yerden havaya füze
karadan havaya atılan füze
roket çağı
roket üssü
roket atma
roket hareketleri Noun
roket hangarı
roket atış rampası Noun
füze bombardımanı Noun, Military
füze atan denizaltı
füze tahrip füzesi: uçuş halindeki diğer füzeleri önlemek ve yoketmek maksadıyla fırlatılan savunma füzesi.
füzeyi hedefine yöneltmek Verb
bir füzeyi hedefine yöneltmek Verb
Silah Mühimmat Roket ve Füze Sistemleri Şubesi Noun, Organizations
anti balistik füze sistemlerini sınırlandıran anlaşma ve ek protokol