optical

  1. Adjective ışık+, ışıksal.
    optical aberrration: ışıksal sapınç.
    optical axis: asal eksen.
    optical
    center: ışıksal özek.
    optical constants: ışıksal değişmezler.
    optical emission: ışık-salım.
    optical temperature: ışıksal sıcaklık.
    optical way: ışıksal yol.
  2. Adjective ışıkbilimsel, optik+.
  3. Adjective görme duygusuna yardım eden, görmeyi kolaylaştıran/düzelten.
  4. Adjective görüş, görme, göz+.
    optical illusions: gözün yanılması.
    Being nearsighted is an optical defect.
  5. Adjective optik+, ışıkla işleyen.
    an optical instrument.
  6. Adjective görülebilen.
    an optical galaxy.
Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı (NACE kodu: 26) Noun, Trades-Professions
Manyetik ve optik kaset, bant, CD vb. ortamların imalatı (NACE kodu: 26.8) Noun, Trades-Professions
Manyetik ve optik kaset, bant, CD, vb. ortamların imalatı (NACE kodu: 26.80) Noun, Trades-Professions
Optik aletlerin ve fotoğrafçılıkla ilgili ekipmanların imalatı (NACE kodu: 26.7) Noun, Trades-Professions
Optik aletlerin ve fotografik ekipmanların imalatı (NACE kodu: 26.70) Noun, Trades-Professions
Elektronik veya optik ekipmanların onarımı (NACE kodu: 33.13) Noun, Trades-Professions
ışıksal etkenlik: bazı maddelerin veya çözeltilerinin ucaylı ışığın titreşim düzlemini döndürmesi.
tüm renk ayarları ve görsel efektleri tamamlanmış olan televizyon reklam filminin ilk kopyası Noun
görümsel resim: geometrik çizgiler kullanarak görümsel etki (hareket vb.) uyandırmayı amaç edinen resim sanatı.
optiksel çubuk-kodu okuyucusu
ışık deneyleri masası.
optical double star double star.
(Br) US optik merkez (sayfaya baktığında okuyucunun kendiliğinden gözünün iliştiği nokta
optik karakter okuyucu
optik karakter tanıma Information Technology
optik disk Information Technology
optik disk tablası Information Technology
optik lif Information Technology
fiber optik kablo Noun
fiber optik kablo Noun
optiksel film algılama aygıtı
optik masdar
göz ile ölçme masdarı
optik cam: mercek vb. yapmakta kullanılan yüksek kaliteli, homojen, renksiz cam.
göz aldanması
göz yanılsaması
optik sanayii
optik aletler Noun
ışıksal eşiz.
ışıksal eşizlik.
maser.
optiksel tarayıcı
optik telemetre
optik okuyucu
ışıksal dönme: bir ışıksal düzenden geçen ışığın ucaylanım açısının dönme miktarı.
ışıksal tarayıcı.
(bilgisayar) ışıksal tarama: harfleri okuyup elektrik itkilere
(impulse) çeviren fotoelektrik
düzenle manyetik şerit üzerine kayıt süreci.
enindeki sinema filminin kenarındaki optik yollarla üzerine seslerin kayıt edilmiş olduğu ses şeridi
en az 10 mm
optik yakınlaştırma Noun, Photography