overrun

English-Turkish Translation

  1. istilâ etme(k), yağma/talan etme(k), çiğneyip geçme(k).
  2. üşüşme(k), yığılma(k), çok sayıda bir yere toplanma(k).
  3. (üstüne) yayılma(k), (her tarafını) kaplama(k).
  4. yenme(k), kesin zafere ulaşma(k), ezme(k), mağlûp etme(k), kahretme(k).
  5. (yeni fikir vb.) çabucak yayılma(k).
  6. koşarak (birini) geçme(k).
  7. aşma(k), haddini geçme(k), tecavüz etme(k).
  8. taşma(k).
  9. ısmarlanandan fazla sayıda kitap basma(k).
  10. (talebi karşılamak için) ilâve baskı yapmak (dergi vb.).
  11. fazla mal, ihtiyaç fazlası.
  12. uçak pistinin bitimindeki açıklık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

overrun one's reserves
yedeklerini yiyip bitirmek Verb
cost overrun
bütçe aşma
cost overrun
tahmin edilenlerden fazla maliyet katlanması
overrun a book
bir kitaba göz gezdirmek Verb
overrun a country
bir ülkeyi istila etmek Verb
overrun a signal
trafik işaretlerine aldırmadan geçmek Verb
overrun by enemy troops
düşman birliklerin istilasına uğramak Verb
overrun the allotted time
tahsis olunan zamanı aşmak Verb
overrun the constable
ayağını yorganına göre uzatmak Verb
overrun the contents of a book
bir kitabın içindekileri gözden geçirmek Verb
overrun the time allowed
kendine ayrılan zamanı aşmak Verb
overrun the time stipulated
üzerinde mutabık kalınan zamanı aşmak Verb
overrun with weeds
bürümek Verb
overrun with weeds
otlar kaplamak Verb
be overrun with tourists
turist akınına uğramak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database