oxygen

English-Turkish Translation

  1. Noun, Chemistry oksijen
  2. Noun oksijen: renksiz, kokusuz, hava hacminin l/5'ini dolduran gaz. Yanmayı ve canlı varlıkların yaşamasını
    sağlar. Simgesi:
    O, atom ağ.: 15.9994, atom nu.: 8, 0°C ve 760 mm. basınçta 1 litresinin ağırlığı: 1.4290 gr.
    oxygenic = oxygenous: oksijenli.
    oxygenicity: oksijenlilik.
    oxygen mask: oksijen maskesi.
    oxygen point: sıvı oksijenin kaynama noktası (-182.97°C).
    oxygen tent: oksijen çadırı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

active oxygen
aktif oksijen Noun, Textile Industry
liquid oxygen
sıvı oksijen: sıkıştırılıp - 183°C'den aşağı sıcaklıkta sıvı olarak saklananan oksijen. Noun
oxygen acid
oksijenli asit, oksijen içeren inorganik asit. Noun
oxygen cylinder
oksijen tüpü Noun, Chemistry
oxygen detector
oksijen algılayıcı Noun, Transport
oxygen mask
oksijen maskesi
oxygen mask
oksijen maskesi Noun, Medicine
oxygen of publicity
halka duyurma yoluyla yasa dışı ya da hoş karşılanmayan bir davranışa avantaj sağlama
oxygen saturation
oksijen satürasyonu Noun, Medicine
oxygen saturation
O2 satürasyonu Noun, Medicine
oxygen tank
oksijen tüpü Noun, Chemistry
oxygen tent
oksijen çadırı
basic oxygen process
hızlı çelik üretimi: ergitilmiş demire oksijen püskürterek çelik üretme yöntemi. Noun
hyperbaric oxygen therapy (HBOT)
hiperbarik oksijen tedavisi Noun, Medicine
English-Turkish phrases from Zargan's own database