karın ağrısı
Noun, Medicine-Health
karın bölgesinde şiddetli ağrı
acıya karşı duygusuz olmak
Verb
göğüs ağrısı
Noun, Medicine-Health
acıdan iki büklüm olmak
Verb
eklem ağrısı
Noun, Medicine
kas ağrısı
Noun, Medicine-Health
kas ağrısı
Noun, Medicine
dert, baş belası.
It gives me pain in the neck: Başıma bela oluyor/canıma okuyor.
He is pain in the neck: Tam bir baş belasıdır.
pain ile ayni anlama gelir. (a) dert, sıkıntı, başağrısı, bunalım.
to give someone a pain in the neck: birisine sıkıntı/başağrısı vermek, başına bela kesilmek, bunaltmak.
You give me pain: Başımı ağrıtıyorsun. (b) baş belası, musibet.
She's a real pain (in the neck)!
ağrı kesici
Noun, Pharmacology
şamata yaparak şehir hriin altını üstüne getirmek
Verb
manevi tazminat
Noun, Law
birinin sinirine dokunmak
Verb
cezasına çarptırılacağı tehdidiyle.
He was ordered never to return on pain of death: Dönerse idam
cezasına çarptırılacağı tehdidiyle uzaklaştırıldı.
They were ordered not to cross the border, on pain of death: Hududu geçmemeleri, geçerlerse kurşuna dizilecekleri bildirildi.
bir şeye son derece özen göstermek
Verb
aksi takdirde ölümle cezalandırılır
(US) aykırı hareket edildiği takdirde hapis cezası ile cezalandırma şartı
idam cezasına mahkûm olma