par

  1. eşitlik, denklik, müsavat, muadelet, eşdeğerlilik.
    on a par: eşit, denk, başabaş.
    The gains
    and the losses are on a par.
    to be on a par with … : …'e eşit/denk olmak, başabaş/aynı seviyede/ayarda olmak.
    His work is on a par with that of the other students.
  2. ortalama, vasat (miktar, nitelik, durum vb.).
    His health is up to par.
  3. Commerce itibarî (değer): senet, bono, hisse senedi vb.'nin üzerinde yazılı (değer).
    the par value of a bond.

    at par = up to par: başa baş, itibarî değerinde.
    above par: itibarî değerden yüksek.
    below par: itibarî değerden düşük.
başabaştan yukarı
itibari kıymetten daha yüksek
itibari değerlerin üstünde muamele gören menkul değerler
başa baş kıymetten yukarı
paritenin
başa baştan yukarı
başabaş
başa baş
başabaş (bir menkul değerin piyasa fiyatının nominal değerine eşit olması
nominal değerinde
başa baş değer altı
paritenin altında
başa baş kıymetten aşağı
başa baştan aşağı , (az)
başabaşın altında
başa baş ödenen tahvil
başabaş ödenen tahvil
diğer hususlar değişmediği takdirde.
kambiyo paritesinden sapma
başabaş poliçe keşide etmek Verb
başa baş poliçe keşide etmek Verb
kambiyo paritesi
kambiyon paritesi
itibari meblağ
başabaş değerinin üstünde emisyon
başa baş değerinin üstünde emisyon
başa baş değerde emisyon
başabaş değerde emisyon
başa baş değerinin altında emisyon
başabaş değerinin altında emisyon
başabaş değer
ihraç değeri
(Br) nominal değer
nominal değerde hisse senedi ihraç etmek Verb
nominal değerde hisse ihraç etmek Verb
madeni para paritesi
darphane paritesi
nominal değer
başabaş değerine olmak Verb
başabaş geçmek Verb
kambiyo kurlarını saptanmış kurlar üzerinden değişmeden bırakmak Verb
başa baş kote etmek Verb
nominal meblağ üzerinden ödenebilir
itibari değerden geri ödeme
itibari değer üzerinden geri ödeme
nominal değer üzerinden geri ödeme
başabaş ödeme
başa baş değeri üzerinden ödenir
başabaş değeri üzerinden ödeme
(hisseler) başa baş kalmak Verb
(hisseler) başa baş olmak Verb
başa baş değerine ihraç edilmiş hisse senetleri Noun
başa baş değerinde ihraç edilmiş hisse senet dileri Noun
normal
yeterli
itibari kıymetini bulmuş
uyanık olmak Verb
görev başında olmak Verb
başabaş değeri
yakın, yanındaki, yanında/beraberinde bulunan, ekli, bağlı, yapışık:
parabiosis. Prefix
ötesindeki, -den ayrı. Prefix
nizamsız, usule aykırı. Prefix
yardımcı, tâli. Prefix
para-, eşiz/çoğuz şekli.
paraformaldehyde. Prefix, Chemistry
(a) görevini yapamayan, hastalıklı
: paraplegia, (b) yardımcı
: parasympathetic, (c) -e benzer.
paratyphoid. Prefix, Medicine
koruyucu, önleyici, koruyan, önleyen:
parachute, parasol. Prefix
uçakla.
başa baş satan tahvil
başabaş satan tahvil
(US) başabaş değer üzerinden takas
başabaş değer üzerinden tahsil
çeklerin masraf düşülmeden tahsili
(US) Federal Reserve Bank'ın şehir dışı senetleri kliringe tabi tutma sistemi
mükemmel, fevkalâde, örnek olmaya lâyık, üstün, eşsiz.
(uluslararası Para Fonu) serbest piyasada bir ülkenin parasının bir başka ülkenin parasına göre fiyatı
darphane paritesi
mesela
(Fr) örneğin
beklenen/ tahmin edilebilen (şey), tabiî, bermutat, âdeti üzere.
Mary is very clumsy, so it was par
for the course when she bumped into the table and broke the vase.
ibrazında tahsilatı nominal değeri üzerinden yapılabilecek herhangi bir mali araç
hisselerin ortalama değeri
(US) takas sistemine dahil olan ve çek ödemeleri için herhangi bir ücret almayan bankalar
kambiyo kuru
döviz paritesi
hisse senetlerinin nominal değeri Noun
parite ödeme sistemi
(US) bir çekin parite üzerinden havalesi
face value Noun
paraların nominal değeri
(US) nominal değeri üzerinde yazılı hisse senedi
nominal değerli hisse senetleri Noun
parish.
paragraph.
paranthesis.
başa baş değerlerde değişiklik
başabaş değerlerde değişiklik
paritelerin ifadesi Noun
bir ülkenin para biriminin başka ülkeninki cinsinden değeri.
(Br) bedelsiz bir senedi (nominal değeri olmayıp fiyatı borsadaki arz ve talebe göre belirlenen hisse senetleri Noun
itibari değeri olmayan
(Br) US nominal değeri olmayan hisse senedi
eşit derecede veya kıymette
eşit derecede ya da değerde eşit derecedeki alacaklılar Noun
bir tutmak Verb
nominal değeri olmayan hisse senedi