eşitlik, denklik, müsavat, muadelet, eşdeğerlilik.
on a par: eşit, denk, başabaş.
The gains and the losses are on a par.
to be on a par with … : …'e eşit/denk olmak, başabaş/aynı seviyede/ayarda olmak.
His work is on a par with that of the other students.
ortalama, vasat (miktar, nitelik, durum vb.).
His health is up to par.
itibarî (değer): senet, bono, hisse senedi vb.'nin üzerinde yazılı (değer).
the par value of a bond.
at par = up to par: başa baş, itibarî değerinde.
above par: itibarî değerden yüksek.
below par: itibarî değerden düşük.
Commerce
itibari kıymetten daha yüksek
itibari değerlerin üstünde muamele gören menkul değerler
başa baş kıymetten yukarı
başabaş (bir menkul değerin piyasa fiyatının nominal değerine eşit olması
diğer hususlar değişmediği takdirde.
başa baş değerlerde değişiklik
başabaş değerlerde değişiklik
kambiyo paritesinden sapma
başabaş poliçe keşide etmek
Verb
başa baş poliçe keşide etmek
Verb
başabaş değerinin üstünde emisyon
başa baş değerinin üstünde emisyon
başa baş değerinin altında emisyon
başabaş değerinin altında emisyon
nominal değerde hisse senedi ihraç etmek
Verb
nominal değerde hisse ihraç etmek
Verb
bir ülkenin para biriminin başka ülkeninki cinsinden değeri.
(Br) bedelsiz bir senedi (nominal değeri olmayıp fiyatı borsadaki arz ve talebe göre belirlenen hisse senetleri
Noun
(Br) US nominal değeri olmayan hisse senedi
başabaş değerine olmak
Verb
eşit derecede veya kıymette
eşit derecede ya da değerde eşit derecedeki alacaklılar
Noun
yakın, yanındaki, yanında/beraberinde bulunan, ekli, bağlı, yapışık:
parabiosis.
Prefix
ötesindeki, -den ayrı.
Prefix
nizamsız, usule aykırı.
Prefix
para-, eşiz/çoğuz şekli.
paraformaldehyde.
Prefix, Chemistry
(a) görevini yapamayan, hastalıklı
: paraplegia, (b) yardımcı
: parasympathetic, (c) -e benzer.
paratyphoid.
Prefix, Medicine
koruyucu, önleyici, koruyan, önleyen:
parachute, parasol.
Prefix
(US) başabaş değer üzerinden takas
başabaş değer üzerinden tahsil
çeklerin masraf düşülmeden tahsili
(US) Federal Reserve Bank'ın şehir dışı senetleri kliringe tabi tutma sistemi
mükemmel, fevkalâde, örnek olmaya lâyık, üstün, eşsiz.
(uluslararası Para Fonu) serbest piyasada bir ülkenin parasının bir başka ülkenin parasına göre fiyatı
beklenen/ tahmin edilebilen (şey), tabiî, bermutat, âdeti üzere.
Mary is very clumsy, so it was par for the course when she bumped into the table and broke the vase.
ibrazında tahsilatı nominal değeri üzerinden yapılabilecek herhangi bir mali araç
hisselerin ortalama değeri
(US) takas sistemine dahil olan ve çek ödemeleri için herhangi bir ücret almayan bankalar
hisse senetlerinin nominal değeri
Noun
(US) bir çekin parite üzerinden havalesi
(US) nominal değeri üzerinde yazılı hisse senedi
nominal değerli hisse senetleri
Noun
kambiyo kurlarını saptanmış kurlar üzerinden değişmeden bırakmak
Verb
nominal meblağ üzerinden ödenebilir
itibari değerden geri ödeme
itibari değer üzerinden geri ödeme
nominal değer üzerinden geri ödeme
başa baş değeri üzerinden ödenir
başabaş değeri üzerinden ödeme
(hisseler) başa baş kalmak
Verb
(hisseler) başa baş olmak
Verb
başa baş değerine ihraç edilmiş hisse senetleri
Noun
başa baş değerinde ihraç edilmiş hisse senet dileri
Noun
nominal değeri olmayan hisse senedi