pat

  1. (el ile veya yassı bir şeyle) hafifçe vurmak, vurarak yassıltmak.
  2. (sırtını) okşamak, tebrik/tasdik makamında veya sevgi ifadesi olarak el ile hafifçe dokunmak.
  3. (hafif adımlarla) yürümek/koşmak.
  4. ayağı hafif hafif yere vurmak.
  5. fiske, hafif vuruş/darbe.
  6. hafif vuruşun çıkardığı ses, pat pat sesi.
  7. ufak kalıp.
    a pat of butter: tereyağı kalıbı.
  8. Adjective tamamen uygun, tam münasip, istenildiği gibi.
  9. Adjective yapmacık, sun'î, önceden düzenlenmiş/tertiplenmiş gibi, tamamen ezberlenmiş/öğrenilmiş.
    to have something
    (off) pat = to know pat: iyice öğrenmek/ezberlemek, bir daha unutmamak.
    He had all the answers off pat . Jo has the history lesson pat.
  10. Adjective (bkz: firm ), (bkz: unyielding )
    .
  11. Adverb tamamile, iyice, mükemmelen, mükemmel bir şekilde.
    to know one's lesson pat.
  12. Adverb tam uygun/münasip bir şekilde, kusursuzca, tıpı tıpına, tam zamanında.
bahanesi hazır olmak Verb
duraksamadan tam zamanında söyleme
saat gibi işlemek Verb
hızlı ve hafif adım sesleri gibi
hafif hafif çarpan
(a) (fikrinde/kararında vb.) direnmek, sebat etmek, kararından dönmemek, bildiğinden şaşmamak.
Many
people were angry with the government but the Prime Minister stood pat. (b) (pokerde) yeni kâğıt almamak.
değişikliğe razı olmamak, bildiğinden şaşmamak.
(birisini) tebrik/teşvik etmek, övmek, methetmek.
pat oneself on the back: (kendini) övmek, methetmek,
kendi yaptığını beğenmek.
apat on the back: tebrik, teşvik, övme, methetme, övgü, medih, tebrik/teşvik edici söz.
üst arama Noun
bir kimsenin üstünü aramak Verb
(Br) övgülü sözler
kendi kendine aferin demek Verb
birinin omuzuna hafifçe vurmak Verb
birini yağlamak Verb
onarılması olanaksız hasar
bir konuda fikir değiştirmemek Verb
bir konuda kararlılığını sürdürmek Verb
bir konuda kararını değiştirmemek Verb
  1. whack
  2. bang
  3. flump
  4. wham

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yassı ve basık
  2. Birleşikgillerden kasımpatına benzer çiçek
  3. Bir yere ... tok ses