perfunctory

  1. Adjective üstünkörü, baştan savma, yarım yamalak, iş olsun diye, âdet yerini bulsun diye, mühmel.
    a perfunctory
    examination. The little boy gave his face a perfunctory washing.
  2. Adjective sıkıcı, ilginç olmayan.
  3. Adjective ihmalci, ilgisiz, alâkasız, bigâne, üstünkörü/baştan savma iş gören.
    The nurse was perfunctory, she
    did not really care about her work.
baştan savma teftiş
baştan savma
baştan savma hizmet görmek Verb