pier

English-Turkish Translation

  1. Noun, Maritime Traffic iskele
  2. Noun iskele, rıhtım.
  3. Noun (köprüde) kemer, payanda.
  4. Noun iki pencere/kapı arasındaki duvar.
  5. Noun (kapının dayandığı) direk/sütun.
  6. Noun destek, kiriş, duvar vb.'nin düşey basıncını kaldıran yapı elemanı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

floating pier
dubalı iskele
floating pier
yüzer köprü
landing pier
rıhtım
landing pier
iskele
put off from the pier
rıhtımdan ayrılmak Verb
pier dues
rıhtım resimi
pier glass
(pencereler arasındaki duvara konan) boy aynası. Noun
pier table
(pencereler arasındaki ayna önüne konan) sehpa, konsol. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database