pill

  1. Noun, Medicine tablet
  2. hap.
  3. hazmı/tahammülü güç şey.
    a bitter pill: yenilir yutulur şey değil!
  4. çekilmez/ cansıkıcı kimse.
  5. hap (şeklinde ilâç) vermek.
  6. (ilâcı) hap yapmak, hap şekline sokmak.
  7. topaklaşmak, küçük topaklar haline gelmek.
    This sweater is pilling badly.
  8. (bkz: peel ).
  9. cavlaklaş(tır)mak, dazlaklaş(tır)mak.
  10. yağmalamak, yağma etmek, soymak.
tespih böceği Noun, Entomology
uyku ilacı Noun, Medicine
uyku hapı Noun, Medicine
yenir yutulur şey değil
denetimin ele geçirilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir şirket hissedarlarının bazen başvurdukları taktik
bu durumda
hissedarlar yönetim kuruluyla mutabakata vardıkları bir fiyat üzerinden ellerindeki hisselerini şirkete satarlar
doğum kontrol hapı.
go/be on the pill
k.d. muntazaman doğum kontrol hapı almak.
gebeliği önleyen hap, doğum kontrol hapı.
acı ilaç Noun
kaptagon tableti Noun
doğum kontrol hapı
ekstazi tableti Noun
sıkıcı bir şeyin etkisini azaltıcı çare bulmak, kötü etkiyi azaltmak.
doğum kontrol hapı
cinsel temastan birkaç saat sonra alınabilen doğum kontrol hapı.
uyuşturucu hap Noun
kuvvet hapı, enerji/gayret/canlılık veren hap. Noun
bir şeyi yenilir yutulur hale getirmek Verb
fenalıkları/kötü ve zayıf taraflarını örtbas etmeye çalışmak, yağlayıp ballamak.
şirket ele geçirilmesi sırasında başvurulan savunma taktiklerinden biri
intihar hapı
dayanıp sesini çıkartmamak Verb
ilaç yutmak Verb
gebeliği önleyen hap, doğum kontrol hapı.
doğum kontrol hapı.
go/be on the pill
k.d. muntazaman doğum kontrol hapı almak.
tesbih böceği
(Armadillo). Noun
hoşa gitmeyen şey, yenir yutulur şey değil.