pleasant,

hoş, lâtif, hoşa giden, iyi, güzel.
pleasant news. pleasant weather. We spent a pleasant evening. Adjective
kibar, nazik, zarif, şirin, canayakın. Adjective
şen, neşeli. Adjective
jocular, facetious. Adjective
iyi bir semtte olmak Verb
tatlılaşmak Verb
tatlıya bağlamak Verb
iltifat etmek Verb
zihninde güzel anısını saklamak Verb
tatlıya bağlamak Verb
(kitap) sürükleyici olmak Verb
birinin gözüne girmek Verb
kendini sevdirmek için hoş görünmek Verb
birine hoş görünmek/iltifat etmek, yüzüne gülmek, gözüne girmeye çalışmak.
tatlı meltem
iyi iş ilişkileri Noun
iyi iş ilişkileri Noun
güzel gün
memnuniyet verici haber
hoş çalışma ortamı
tatlı sürpriz
onunla iş yapmak zevk
hem ziyaret hem ticaret