plow

  1. saban, pulluk.
  2. sabana benzer alet: kar kürüme makinesi, lokomotifin önündeki kar küreği gibi.
  3. Astronomy Büyükayı (takımyıldızı)
  4. saban sürmek, (saban/pulluk ile) tarla sürmek.
  5. plow up: saban gibi yarmak, iz/yarık açmak.
  6. (gemi gibi) suyu yarıp gitmek.

  7. plow back: (para/kâr) tekrar yatırmak, yeniden işletmek/kullanmak.
    to plow profits back into
    new plants and equipment.
  8. (saban/pulluk ile) sürülmek, işlenmek.
    Land that plows easily.
  9. çaktırmak.
    plow someone in an exam: birini sınavda çaktırmak/döndürmek.
    be plowed: (sınavda) çakmak.
bir işten elde edilen kârı yeniden işe yatırmak Verb
çamur içinde bata çıka yürümek Verb
işe girişmek Verb
bir işe gayretle girişmek.
sürmek Verb
(tarla) ekili olmak.
lister ile ayni anlama gelir. pulluk, toprağı sürmeye mahsus çift bıçaklı saban.
pulluk
yol açıp arasından geçmek Verb
saban
(US) saban sürmek Verb
gemi gibi yarıp geçmek Verb
sınavda çakmak
(a) kar kürüme makinesi, (b)
bk.: rotary cultivator.
tekerleksiz saban.
sapan
Br kârı gerisingeri araştırma giderlerine ayırmak Verb
yardım görmeden tek başına çalışıp çabalamak/didinmek.
boşuna uğraşmak.
saban ile kazıp gömmek.
(a) çayırı sabanla sürmek, (b) anız bozmak, (c) (mermi/bomba) toprakta çukur açmak.
sürdürmek Verb
işi kendi başına yapmak Verb
sınava girenlerin yarısını bırakmak Verb
boşuna uğraşmak Verb
tatsız bir ders kitabını güçlükle okuyup bitirmek Verb
bir şeyde güçlükle ilerlemek Verb
bir şeye hızla çarpmak Verb
girişmek Verb