plug

  1. Noun, Advertising parasız reklam
  2. Noun, Machinery buşon
  3. tıkaç, tapa, tampon.
  4. Electronics fiş.
  5. spark plug ile ayni anlama gelir. buji.
  6. yangın musluğu.
  7. sıkıştırılmış tütün kalıbı.
  8. yaşlı/soysuz at.
  9. övme, methetme, bir ürün hakkında radyo/TV yayını.
  10. (balıkçılıkta) çok çengelli silindrik sun'î yem.
  11. yararsız/bozuk şey.
  12. vuruş, vurma.
    take a plug at the rabbit.
  13. yumruk, darbe, dayak.
    to give someone a plug = to put in a plug for someone: birisine yumruk indirmek/dayak atmak.
  14. plug hat ile ayni anlama gelir. ipekli silindir şapka.
  15. Geology yanardağ ağzını tıkayan sert volkanik kaya.
  16. (helâda) su haznesi kolu.

  17. plug up: tıkamak, tıkaç/tapa ile kapamak.
    to plug up a leak. to plug a gap.
  18. fişi prize sokmak.
    plug in: (bir elektrikli cihazın) fişini takmak, akım vermek.
    to plug in a toaster
  19. tıkaç/tampon/tapa koymak.
  20. (radyo/TV da) bir ürünü vb. övmek/methetmek, lehinde yayın yapmak.

  21. plug along/away
    k.d. dikkat ve sebatla çalışmak.
    He was plugging away at his maths.
  22. (silah) atmak/sıkmak, ateş etmek.
  23. (yumruk) vurmak, yumruklamak, dayak atmak, dövmek.
  24. sürekli reklamını yapmak.

  25. plug for
    argo desteklemek, bir gaye vb. için çalışmak.
    to plug for peace: barış için çalışmak.
otomatik ateşleme
akü akümülatör kapağı
taban tıkacı Noun, Construction
bağlama tıpası Noun
elektrik fişi
koşum tıpası Noun
topraklı fiş Noun, Electricity
ateşleme bujisi
(silindirik kilitlerin) anahtar deliği. Noun
çok yüzlü tapa
taksim borusu tapası Noun
çoklu priz
topraksız fiş Noun, Electricity
bitpazarı eşyası Noun
(a) hastanın hayatını devam ettiren cihazı durdurmak, (b) son vermek, sona erdirmek, bitirmek.
emniyet tıkacı
kapak vidası Noun
plug ile ayni anlama gelir. buji.
buji, patlamalı motorlarda ateşleme bujisi. Noun
topluluğu kışkırtan/harekete geçiren/canlandıran kimse. Noun
ateşleme bujisi
bağlama mandalı
bağlama tıpası Noun
üçlü priz
topraksız fiş Noun, Electricity
priz
dübel
duvar prizi
yangın musluğu. Noun
(radyo reklam yayınında) yeni bir şarkı düzenlemek Verb
tak ve kullan Information Technology
tak ve kullan Information Technology
bir şey üzerinde meşakkatle çalışmak Verb
maden ocağında su boşaltma borusu
plug ile ayni anlama gelir. ipekli silindir şapka.
tıkaç kabarması Noun, Construction
bir radyoyu fişe takmak Verb
bağlamak Verb
irtibatlandırmak Verb
birinin planlarını engellemek Verb
(argo) külhanbeyi
gangster
(US) gangster
serseri
kapamak Verb
desteklemekten vazgeçmek Verb
buji irtibat teli