poke

  1. Verb dürt(ükle)mek, dirsek vurmak.
    poke one in the ribs: birinin böğrünü dürtüklemek.
  2. Verb saplamak, batırmak, sokmak, delmek.
    to poke a hole (in something): (bir şeyi) dürterek delmek/delik açmak.
  3. Verb uzatmak, (dışarı) çıkarmak, uzanmak.
    She poked her head out of the window.
  4. Verb
    poke up: karıştırmak.
    poke the fire: ateşi karıştırmak.
    poke the fire out: ateşi fazla karıştırıp söndürmek.
  5. Verb
    poke around/about: kurcalamak, karıştırmak, dikkatle araştırmak, her tarafı karıştırarak bir şeyler
    aramak.
    poking around in the attic.
  6. Verb aylak aylak dolaşmak, ağır davranmak, ağırdan almak.
    poking along at 30 km. per hour.
  7. Verb karışmak, müdahale etmek, burnunu sokmak.
    poke one's nose into sth: bir işe burnunu sokmak.
    She's
    always poking into other peoples's business.
  8. Verb yumruklamak, yumruk vurmak.
    He threatened to poke his brother in the nose.
  9. Noun itme, dürtme, dirsek vurma.
    give someone a poke in the ribs: (şaka için) birisini dirsekle dürtmek.
  10. Noun aylak, uyuşuk, mıymıntı, ağır ağır hareket eden kimse.
  11. Noun yumruk, tekme.
  12. Noun torba, çuval.
    buy a pig in a poke: bir şeyi görmeden satınalmak.
  13. Noun cep.
  14. Noun bone kenarı, kadın şapkalarının yüzü çerçeveleyen geniş kenarı.
  15. Noun
    poke bonnet ile ayni anlama gelir. kenarlı bone/başlık.
  16. Noun (bkz: pokeweed ).
kafayı pencereden dışarı çıkarmak Verb
kafayı köşeden uzatmak Verb
burnunu başkasının işlerine sokmak Verb
birinin işine burnunu sokmak Verb
dürterek birinin gözünü çıkarmak.
malı görmeden satınalmak, körükörüne alışveriş yapmak.
malı görmeden satın almak Verb
ateşi dürtmek Verb
karıştırmak Verb
aramak Verb
çekmecenin altıni üstüne getirmek Verb
köşe bucak dolaşmak Verb
işlere burnunu sokup casusluk etmek Verb
dolanmak Verb
dolaşmak Verb
gezinmek Verb
karıştırmak Verb
üzerine vazife olmayan birşeye karışmak Verb
birşeye burnunu sokmak Verb
birşeyi dürtüklemek Verb
birşeyi itmek Verb
birşeyi iteklemek Verb
birşeyi dürtmek Verb
poke ile ayni anlama gelir. kenarlı bone/başlık.
eğlenmek, alay etmek, alaya almak.
sinsi sinsi alay etmek.
biriyle alay etmek Verb
başkasının işine burnunu sokmak Verb
üzerine vazife olmayan birşeye karışmak Verb
birşeye burnunu sokmak Verb
korkudan bir şeyden saklanmak Verb
dışarı çıkmak Verb
dışarı uzanmak Verb
çıkmak Verb
görünmek Verb
birini (şaka ile) dürtmek.
birşeyi birşeyin içine itmek Verb
birşeyi birşeye sokmak Verb
birşeyi birşeyin içinden geçirmek Verb
birşeyi birşeyden sokmak Verb
arasından görünmek Verb
aradan çıkmak Verb
aradan uzanmak Verb
harlatmak Verb
birinin böğrüne dirsek vurmak Verb