pozisyon

Turkish-English Translation

  1. Noun capacity
  2. Noun station
  3. Noun position
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açık park pozisyonu
hardstand Noun, Aviation
altın tranşı pozisyonu
gold tranch position
bütçe pozisyonu
budgetary position
döviz pozisyonu
foreign-exchange position Noun, Banking
döviz pozisyonu
FX position Noun, Banking
döviz pozisyonu
foreign-currency position Noun, Banking
döviz pozisyonu
exchange position Noun, Banking
döviz pozisyonu
currency position Noun, Banking
fiyatların yükselme pozisyonu
bull position
gümrük pozisyonu
heading on the customs tariff
gümrük pozisyonu
tariff heading
gümrük pozisyonu
tariff item
gümrük tarife istatistik pozisyonu
customs tariff code Noun, Taxation-Customs
gümrük tarifesi istatistik pozisyonu
HS code Noun, Taxation-Customs
gümrük tarifesi istatistik pozisyonu
harmonized system Noun, Taxation-Customs
hazine IMF pozisyonu
treasury IMF position
kadının sırtüstü yattığı klasik sevişme pozisyonu
missionary position Sexuality
kalkış pozisyonu
take off up position
meslek pozisyonu
job slot
misyoner pozisyonu
missionary position Sexuality
nakit pozisyonu
cash position Noun, Accounting
pazar pozisyonu
trading position
pol pozisyonu
pole position Noun, Sports
satış pozisyonu
sales position
vergi pozisyonu
tax position
vergi pozisyonu
taxation position
vergilendirme pozisyonu
taxation position
açık pozisyon
open position
açık pozisyon
opening Noun, Human Resources
açık pozisyon
short position
başlık; pozisyon
heading
boş pozisyon
opening Noun, Human Resources
iyi maaşlı pozisyon
high-paying position Noun, Career
kendini korumak için alınan pozisyon
guard
kilit pozisyon
key job
nötr pozisyon
neutral position
satış piyasasında en yüksek pozisyon
top seller position
uzun pozisyon
long position Noun, Banking
pozisyon değişikliği
change of position mevki
(deniz) pozisyon değiştirmek
to fleet Verb
açık pozisyon sayısı
open interest Noun, Banking
OGT pozisyon ve alt pozisyonları
headings and subheadings of the CCT Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir kimsenin, bir şeyin bir yerdeki ... biçimi veya durumu, konum
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.