practices

English-Turkish Translation

  1. desise, hile oyun.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

abuse of dominant position by exclusionary practices
dışlayıcı kötüye kullanma Noun, Competition Law
abuse of dominant position by exploitative practices
sömürücü kötüye kullanma Noun, Competition Law
according to accepted accounting practices
genellikle kabul edilen muhasebe kurallarını göre
according to sound accounting practices
genellikle kabul edilen muhasebe kurallarına göre
accounting practices
muhasebe uygulamaları Noun, Accounting
administrative practices
idari uygulamalar Noun
adopt European practices
batılılaşmak Verb
blink at sharp practices
hileli iş yöntemlerine göz yummak Verb
brokerage practices
komisyonculuk âdetleri Noun
budgetary practices
bütçe uygulaması
business practices
iş teamülü
cartel practices
kartel yöntemleri Noun
competitive practices
rekabet hareketleri Noun
concerted practices
uyumlu eylem Noun, Competition Law
corrupt practices
kanunsuz hareket
corrupt practices
yolsuzluk
corrupt practices
rüşvet
corrupt practices
rüşvetçilik
corrupt practices
kötü manevralar Noun
corrupt practices
suiistimal
deceptive business practices
iş sahtekârlığı
Department of Practices
Uygulamalar Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations
discount practices
iskonto yöntemleri Noun
discourage monopolistic business practices
tekelci ticari uygulamaları engellemeye çalışmak Verb
electoral practices
seçim usulü
environmental impact assessment practices
çevresel etki değerlendirmesi uygulamaları Noun
exchange rate practices
kur uygulamaları Noun
fair business practices
adil rekabet koşulları ilkesine uygun ticari faaliyetler Noun
fair employment practices
adil çalıştırma uygulamaları Noun
fair employment practices
(US) herkese aynı çalışma şartlarını sağlama
fair practices
ticaret ve rekabetin dürüst ve hakkaniyetle yapılması
foul practices
dolandırıcılık
foul practices
hilekârlık
fraudulent practices
sahtekârlıklar Noun
good manufacturing practices
iyi imalat uygulamaları Noun
illegal practices
(Br) kanunsuz uygulamalar Noun
improper practices
uygunsuz işler Noun
legislative probe of banking practices
bankacılık işlemlerinin yasal olarak gözden geçirilmesi Noun
legislative probe of banking practices
(US) banka anketi
lending practices
kredi verme uygulamaları Noun
marketing practices
pazarlama âdetleri Noun
marketing practices
pazarlama alışkanlıkları Noun
predatory practices
yağmacılık
presumption of concerted practices
uyumlu eylem karinesi Noun, Competition Law
religious practices
dini pratikler Noun, Religion-Faith
restrictive practices
kısıtlayıcı uygulamalar Noun
restrictive practices
rekabeti yasaklayıcı anlaşmalar Noun
restrictive practices
(Br) işe yaramaz çalışma yöntemleri Noun
restrictive trade practices
(Br) kartel önlemleri Noun
restrictive trade practices
rekabeti kısıtlayıcı uygulamalar Noun
restrictive trade practices
(Br) rekabeti kısıtlayıcı uygulamalar Noun
stock- exchange practices
borsa örf ve âdetleri Noun
stock-exchange practices
borsa örf ve âdetleri Noun
tax practices
vergi uygulaması
third- degree practices
işkenceli sorgulama
trade practices
ticari teamül
trade practices
ticari uygulamalar Noun
transparency in business practices
iş muamelelerinde saydamlık
trip a witness by skilful practices
kurnazca bir sorgulamayla şahidi yanıltmak Verb
underhand practices
gizli işler Noun
unfair business practices
haksız rekabet
unfair competitive practices
haksız rekabet uygulamaları Noun
unfair labor practices
adil olmayan çalışma uygulamaları Noun
unfair labour practices
adil olmayan çalışma uygulaması
unfair practices
kanuna aykırı işler Noun
venal practices
rüşvet alışkanlıkları Noun
vicious practices
ahlaksız uygulamalar Noun
vile practices
kötü alışkanlıklar Noun
advisory commitee on restrictive practices and dominant positions
sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar danışma kurulu
corrupt practices acts
memuriyet adaylarının her birinin giderlerinin beyanını gerekli kılan kanun
destroy evil practices root and branch
kötü alışkanlıkları kökünden yok etmek Verb
restrictive practices court
(Br) Kartel Mahkemesi
sb who practices imposture
sahteci sahtekâr
Department of Culture and Tourism Practices and Activities
Kültür Turizm Uygulamaları ve Etkinlikleri Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations
Department of Good Agriculture Practices and Organic Agriculture
İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanlığı Noun, Organizations
Good Clinical Practices (GCP)
İyi Klinik Uygulamaları Noun
Good Laboratory Practices (GLP)
İyi Labaratuar Uygulamaları Noun
Good Manufacturing Practices (GMP)
İyi İmalat Uygulamaları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database