proposition

English-Turkish Translation

  1. öneri, önerge, teklif.
  2. teklif etme, teklif/önerge verme.
  3. (uğraşılması gereken) iş/girişim/teşebbüs/kimse.
    a tough proposition: çetin mesele/sorun.
    He's
    a tough proposition: Belalının/nemrudun biridir.
  4. sorun, tartışılacak mesele.
  5. Logic önerme, kaziye.
  6. Mathematics dava, teorem, ispatlanacak bir teoremin veya yapılacak işlemin sözle ifadesi.
  7. uygunsuz teklif, cinsî münasebette bulunma teklifi.
  8. önermek, teklif etmek, öneride/teklifte bulunmak.
  9. uygunsuz teklifte/cinsî münasebette bulunma teklifinde bulunmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(log) proposition
önerme
accept a proposition
bir teklifi kabul etmek Verb
business proposition
iş teklifi
come out strongly for a proposition
bir teklifi kuvvetle desteklemek Verb
come out strongly for a proposition
teklifi kuvvetle desteklemek Verb
deliberate a proposition
bir teklifi müzakere etmek Verb
easy proposition
kolay iş
easy proposition
ufak tefek şey
practical proposition
uygulanabilecek teklif
protocol proposition
protocol ile ayni anlama gelir. ilköneri: deney veya gözlem sonucunu özlü şekilde anlatan bilimsel
yasa niteliğindeki tümce.
purchase proposition
satın alma teklifi
reject a proposition
bir teklifi reddetmek Verb
sales proposition
satış teklifi
submit a proposition
noktainazarını belirtmek Verb
tough proposition
zor dava
unique selling proposition
bir ürün ya da hizmetin üstünlüğü ya da sağladığı yarar
unique selling proposition
bir reklamın ya da kampanyanın temelini oluşturacak nitelikte
make a proposition to sb
birine bir teklifte bulunmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database