pry

  1. Verb (başkalarının işine) burnunu sokmak/karışmak.
  2. Verb (merak ve tecessüsle) araştırmak/incelemek/bakmak/gözetlemek.
  3. Verb (kaldıraçla) kaldırmak/ayırmak /açmak/kımıldatmak/hareket ettirmek.
    to pry a door open: kapıyı
    (kaldıraçla) zorlayıp açmak.
    The box had been pried open: Sandık kaldıraçla/zorlanarak açıldı.
  4. Verb (güçlükle/zorlukla) elde etmek.
    to pry into a secret: bir sırrı öğrenmeye çalışmak.
    to pry
    a secret out of someone: birinin sırrını güçlükle öğrenmek.
  5. Noun kaldıraç, kaldıraç, manivelâ, lövye.
  6. Noun kaldıraçla kaldırma/zorlama, kaldıraç kuvveti.
  7. Noun tecessüs, merakla araştırma/gözetleme, çaşıtlama.
  8. Noun meraklı/mütecessis kimse.
işlere burnunu sokup casusluk etmek Verb
bir kapıyı kırıp açmak Verb
birinden bir sır öğrenmek Verb
manivela
başkalarının işlerine burnunu sokmak Verb
keşfetmek Verb
bulup çıkarmak Verb
kurcalamak Verb