Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
puncture
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
delme, zımbalama, delik açma.
delik, iğne/zımba deliği.
ufak çukur/çöküntü.
(otomobil lâstiği) patlama, patlak.
have a puncture
: lâstiği patlamak.
We had a puncture
: Lâstiğimiz patladı.
(sivri/keskin bir şeyle) del(in)mek, delik aç(ıl)mak, deş(il)mek.
çökertmek, söndürmek, zedelemek, mahvetmek.
to puncture a reputation. Failures punctured his confidence.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
lumbar puncture
lomber ponksiyon
Noun, Medicine
lumbar puncture
beyin-omurilik sıvısı almak
Noun, Medicine
lumbar puncture
omurilikten sıvı almak
Noun, Medicine
repair a puncture
araba lastiğini tamir etmek
Verb
repair a puncture
bir araba lastiğini tamir etmek
Verb
puncture proof
patlamaz
puncture vine
dikenli asma, tekerdelen
(Tribula terrestris)
: Avrupadan batı ABD'ye getirilmiş bileşik yapraklı,
dikenleri otomobil lâstiklerini patlatan bir bitki.
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.