pursuit

  1. Noun kovalama, kovuşturma, takip (etme), peşinden koşma.
    in pursuit of: peşinde, kovalayarak.
    in
    hot pursuit of: yakından kovalayarak, peşinden ayrılmaksızın.
  2. Noun arama, elde etmeye çalışma.
    the pursuit of happiness.
  3. Noun uğraş, meşgale, meşguliyet, iş, meslek.
boş zaman uğraşı
kovuşturmadan paçasını kurtarmak Verb
yeni merak
sıcak takip Noun
yakından takip, (düşmanı/hırsızı vb.) kovalama. Noun
sıcak takip Noun, Military
boş zaman uğraşları Noun
mesleki uğraş
takibat açma hakkı
takibe geçmek Verb
peşinde olma
bir cinayetin takibi
bir planın peşinde olma
bir uğraş peşinde olma
mutluluk arama
bilgi peşinde olma
mevki peşinde olma
kâr peşinde olma
avcı uçağı.
birinin peşinde olmak Verb
açık denizlerde kesintisiz takip Noun, International Law