putoff

  1. Noun kaçınma, mazeret.
ertelemek, tehir etmek.
put off an appointment.
(a) ertelemek, sonraya bırakmak, tehir etmek.
to put something off for ten days/until next month.
I put off writing the letter. (b) baştan savmak, oyalamak, geciktirerek üzerinden atmak, savsaklamak.
He put her off with vague promises: Müphem vaitlerle onu oyaladı. (c) (giysi) çıkarmak, (yolcu) indirmek, (d) (gemi) iskeleden ayrılmak, hareket etmek, denize açılmak, (e)
put off something: bir şeyden tiksinmek, soğumak, ürkmek, ağzı yanmak.
The smell of the drink quite put me off. (f) (ateş) söndürmek, (radyo vb.) kapamak.