pyramid

  1. Geometry çatma, piramit, ehram.
  2. piramit şeklinde cisim.
  3. Architecture piramit biçimli yapı (Mısır ehramları gibi).
  4. piramit şeklinde yığın.
  5. (kristal) yüzeyleri üç ekseni de kesen kristal yapısı.
  6. (Borsa) yığıştırma: muhtemel kârı hesaba katıp yeni hisse senedi alma.
  7. piramit yapmak, piramit şeklinde inşa etmek, piramit şekli vermek/almak, piramit şeklinde yığılmak.
  8. (Borsada) yığıştırmak: henüz işlemleri tamamlanmamış alım-satımların kârını hesaba katıp yeni hisse senetleri almak.
  9. (fiyatları/ücretleri) tedricen artırmak, azar azar zam yapmak.
yaş piramidi
şirket piramidi
borç piramidi
peri bacası. Noun
şirketlerde bazı orta yönetim kademelerini ortadan kaldırarak üst yöneticilerin alt kademelerde çalışanlarla
daha yakın ilişki içine sokulması
piramidin düzleştirilmesi
çok katlı mal teşhir kümesi
yaklaşık göz hizasına kadar yükselen
iş piramidi
nüfus piramidi
doruğa tırmanan kimse
piramit biçimi sergileme
zincirleme mektup: alıcısı tarafından kopyaları başkalarına gönderilen mektup. Noun
chain letter Noun
fiyatları durmadan yükseltmek Verb
yedek akçe ayırmaya devam etmek Verb
spekülasyon kazancını hemen yeni yatırımda kullanma
kartopu usulü satış
piramit satıcısı bu tür satıştan bir kâr elde eder ve malların satılmasını distribütörlük hakkını satın almış olana bırakır
bu sistemde
mal ya da hizmet satış hakkını başkalarına devretme sistemi
distribötorlük ya da distribütörlük satış hakkı
her distribütör belirli bir miktar mal satın almayı taahhüt eder ve o da bunları alt distribütörlere satar