röle

ittihaz etmek Verb
birini görevlendirmek Verb
birine bir görev vermek Verb
birine bir rol vermek Verb
hâkim rolü üstlenmek Verb
hâkim rolü üstlenmek Verb
suçlayan kişi rolünde olmak Verb
cameo ile ayni anlama gelir. tanınmış bir artistin küçük bir dramatik sahnede aldığı rol.
cameo görüntü Noun, Cinema
baş rol
tüketici rolü
cinsiyet rolü Noun, Sociology
bir oyun için rolünü ezberlemek Verb
önemli rolü olmak Verb
savcı rolünde
bir rol yorumlamak Verb
başrol
tekel rolü
alışılmamış işlev
barışı koruma yolu
barışı koruma rolü
bir rolü yerine getirmek Verb
bir görevi gerçekleştirmek Verb
bir görevi yapmak Verb
kilit rol
başrol oynamak Verb
rol oynamak Verb
rol, bir aktörün canlandırdığı karakter veya temsilde yaptığı iş. Noun
bir şahsın/şeyin ifa ettiği görev.
She fulfilled her role = rôle as a mother. What is the role = rôle
of the university in modern society?
Noun
...'in ...'deki yeri ve önemi Noun
rol çatışması Noun, Sociology
başkalarına örnek alınan kimse
rolü oynamak Verb
rolü oynayan
satış toplantısı ya da eğitim çalışması sırasında benimsenen bir rolün oynanması
rol oynama
gemi görev yeri
gemi görev yerleri Noun
gemi görev yerleri Noun
toplumsal rol Noun, Psychology
gözetim görevi
savcı rolünde
baş rol, piyese adını veren karakter.
rol oynamak, görev yapmak, etkisi/payı olmak.
He played the role = rôle of Hamlet. He played an important
role = rôle in the development of economy.
koruyucu rolü
bir rolü zorla üstlenmek Verb
bekçi köpeğinin işleri Noun
  1. relay
earth leakage circuit breaker Noun, Electricity
GFCI Noun, Electricity
ALCI Noun, Electricity
ground fault interrupter Noun, Electricity
RCD Noun, Electricity
GFI Noun, Electricity
residual-current circuit breaker Noun, Electricity
ground fault circuit interrupter Noun, Electricity
ELCB Noun, Electricity
RCCB Noun, Electricity
residual-current device Noun, Electricity
residual-current device Noun, Electricity
RCD Noun, Electricity
ALCI Noun, Electricity
ELCB Noun, Electricity
ground fault interrupter Noun, Electricity
ground fault circuit interrupter Noun, Electricity
earth leakage circuit breaker Noun, Electricity
residual-current circuit breaker Noun, Electricity
appliance leakage current interrupter Noun, Electricity
RCCB Noun, Electricity
GFI Noun, Electricity
GFCI Noun, Electricity
relay station
change over station
television relay station

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Küçük bir kuvvetin yardımıyle büyük kuvvetle ... mekanizmalara kumanda edebilen düzenek