rıght on

(US) tarifeye göre tam zamanında gelmek Verb
doğru iş peşinde olmak Verb
doğru yolda olmak.
sağ kanada ait olmak Verb
sağ kanatta olmak Verb
Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılmasına İlişkin 2004/12 Sayılı Genelge Proper Name, Law
Bilgi Edinme Hakkına İlişkin 2004/91 Sayılı Genelge Proper Name, Law
kazanan tarafta olmak Verb
sağ tarafından kalkmak Verb
Halkların Barış Hakkına Dair Bildiri Noun, International Law
Gelişme Hakkına Dair Bildiri Noun, International Law
İçişleri Bakanlığınca Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanması ile İlgili Olarak Yürütülecek İşlemlere İlişkin Yönerge Proper Name, Law
yolun sağından gitmek Verb
arabayı doğru taraftan sürmek Verb
uygun (veya uygunsuz) şekilde başlamak.
aklı başı yerinde olmak Verb
güçlü muhakeme sahibi olmak Verb
bir patent hakkını ihlal etmek Verb
hakkı üzerinde ısrar etmek Verb
hakkı üzerinde durmak Verb
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Proper Name, Law
Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun Proper Name, Law
Vicdan ve Toplanma Hürriyetlerinin Korunması Hakkında Kanun Proper Name, Law
doğru yolda
doğru/yanlış yolda.
put someone on the right/wrong track: birisini doğru/yanlış yola yöneltmek/sevketmek,
doğru/yanlış yolu göstermek.
on the right/wrong side of the tracks: zengin/fakir mahalleden, 34
single track: tek hatlı, tek yönlü.
a one track mind =
single track mind: aymazlık, gözü bağlılık, gafillik, dar görüş, saplantı, fikri sabit.
halletmek Verb
kabahat kiminse onu suçlandırmak.
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik Proper Name, Law
tamam, tastamam, tamamıyla, doğru.
go right on: dosdoğru gitmek.
tamam, mükemmel, fevkalâde, doğru, haklı(sın), yaşa!
hakkında ısrar etmek Verb
tarifeye göre zamanında gelmek Verb