raising

English-Turkish Translation

  1. Noun kaldırma, yükseltme.
  2. Noun
    raising bee ile ayni anlama gelir. bina çerçevesini kaldırmak için yapılan toplantı.
  3. Noun çocuk yetiştirme.
  4. Noun hayvan besleme/yetiştirme/üretme.
    turkey raising: hindi yetiştirme.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

awareness-raising
bilinçlendirme Noun
Raising of camels and camelids (NACE code: A1.4.4)
Deve ve devegillerin yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.44) Noun, Trades-Professions
Raising of dairy cattle (NACE code: A1.4.1)
Sütü sağılan büyük baş hayvan yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.41) Noun, Trades-Professions
Raising of horses and other equines (NACE code: A1.4.3)
At ve at benzeri diğer hayvan yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.43) Noun, Trades-Professions
Raising of other animals (NACE code: A1.4.9)
Diğer hayvan yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.49) Noun, Trades-Professions
Raising of other cattle and buffaloes (NACE code: A1.4.2)
Diğer sığır ve manda yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.42) Noun, Trades-Professions
Raising of poultry (NACE code: A1.4.7)
Kümes hayvanları yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.47) Noun, Trades-Professions
Raising of sheep and goats (NACE code: A1.4.5)
Koyun ve keçi yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.45) Noun, Trades-Professions
Raising of swine/pigs (NACE code: A1.4.6)
Domuz yetiştiriciliği (NACE kodu: 01.46) Noun, Trades-Professions
vote by raising to one's feet
ayağa kalkarak oy kullanmak Verb
barn raising
köylerde komşunun ambar yapmasına yardım için yemekli-içkili toplantı.
capital raising
sermaye tedarik etme
fire raising
kundaklama
fund raising
bir amaç için para toplama
hair- raising
tüyler ürpertici
poultry culture raising
tavukçuluk
poultry culture raising
tavuk yetiştirme
price raising
fiyat yükseltici
price raising
fiyat artırıcı
rent raising
kirayı yükseltme
small cattle raising
küçük baş hayvancılık
stock raising
hayvan yetiştirme.
stock raiser: hayvan yatiştiricisi. Noun
tariff raising
tarife artırma
raising an action
bir dava açma
raising an objection
itiraz etme
raising of a claim
talepte bulunma
raising of a loan
kredi alma
raising of a mortgage on an estate
bir mülkü ipotek etme
raising of capital
sermaye sağlama
raising of capital
sermaye bulma
raising of credit
kredi bulma
raising of money
para toplama
raising of postal (postage ,) rates
(Br) US posta ücretilerinin artırılması
raising of prices
fiyat artışı
raising of railway rates
(Br) tren ücretlerinin artırılması
raising of rents
kiraların yükseltilmesi
raising of revenues
gelirin artırılması
raising of salaries
maaşların artırılması
raising of the bank rate
banka iskonto haddinin yükseltilmesi Noun
by raising a credit
kredi bularak
fund raising campaign
para toplama kampanyası Noun
inexpediency of raising taxes
vergi toplamanın olanaksızlığı
price raising factors
fiyat yükseltici faktörler Noun
price raising tendency
fiyatların yükseltme eğilimi
price raising tendency
fiyat yükseltme eğilimi
profit raising from inflation
enflasyon kârı
run raising a cloud of dust
tozu dumana katmak Verb
the raising of silkworms
ipekböcekçiliği
the raising of tea
çaycılık
English-Turkish phrases from Zargan's own database