reduction

  1. Noun indirim
  2. Noun tenkis
  3. Noun azal(t)ma, in(dir)me, eksil(t)me, küçül(t)me, düş(ür)me, kısaltma.
    We do not expect any significant
    reduction in the number of employees. a 6% reduction in industrial investment.
    reduction in force: kuvvet azalışı.
  4. Noun azaltılan/indirilen/küçültülen miktar, indirim, tenzilat.
    to make a reduction on an article: bir
    malın fiyatını indirmek.
    reduction in taxation: vergi indirimi.
  5. Noun küçültülmüş kopya.
  6. Noun, Biology mayozlaşma, indirgenerek bölünme.
  7. Noun, Chemistry indirge(n)me, redüksiyon.
  8. Noun, Surgery düzeltme, organı normal yerine getirme.
  9. Noun, Military fethetme, zaptetme, ele geçirme.
  10. Noun, Mathematics kısaltma, indirgeme.
  11. Noun perhizle zayıflama/kilo kaybetme.
indirgemecilik Noun, Philosophy
indirgemeci Noun, Philosophy
tenkis davası Noun, Law
indirim yapmak Verb
iskonto yapmak Verb
tenzilat miktarı
silahlarda kısıtlama
işgücünde büyük çapta azalma
işgücü nde büyük çapta azalma
sermaye indirimi
sermaye azalması
peşin iskontosu Noun
maliyet düşürme
maliyetin düşürülmesi
gümrük resmi indirimi
gümrük vergisinde indirim
gümrük vergisi indirimi
veri azaltma Information Technology
borç meblağının azalması
borç meblağının azaltılması
kâr payında indirim
bilet ücreti indirimi
doğrusal vergi indirimi
askeri kuvvetlerde azaltım
askeri kuvvetlerde tensikat
navlun indirimi
çöp değerlendirme
artan vergi indirimi
indirim yapmak Verb
büyük indirim
ithalat hacminin küçültülmesi
ithalatta azalma
gelir vergisi indirimi
gelir vergisi indirimi
stokta azalma
depo mevcudunu azaltma
iş pozisyonlarında kısıntı yapma
indirim yapmak Verb
ölüm oranının düşmesi
net indirim
pazarlıksız
indirim yoktur
gürültü seviyesini indirme
gümrük vergisi indirimlerini eşlemek Verb
prim indirimi
fiyat tenzili
fiyat indirimi
fiyat tenzilatı
büyük miktar indirimi
perakendeci indirimi
perakende indirimi
maaş kısma
maaş indirimi
ciroda düşme
indirimli olarak satmak Verb
indirimli satmak Verb
özel indirim
personel tensikatı
rijitlik azalması Noun, Mechanics
stok tasfiyesi
stokta azalma
gümrük indirimi
gümrük tarifesinde indirim
vergi indirimi Noun, Civil Law
indirim uygulamak (yapmak)
indirim uygulamak(yapmak)
bir indirim uygulamak(yapmak)
asker sayısını azaltma
ücret indirimi
borçların azaltılması
çocuklar için indirim
gidiş dönüş yolculuğu için indirim
geri dönüş yolculuğu için indirim
tahvil formülü
(İskoçya) tahrif edilmiş bir senedin iptali davası Noun
kısa vadeli borçlarda azalma
bilet ücretlerinde indirim
çalışma saatlerini azaltma
enflasyonun düşürülmesi
likiditede azalma
ölüm oranının azalması
fiyatlarda düşüş
hâsılatta azalma
hasılatta azalma
vergi oranının azaltılması
yedek akçede azalma
gelirlerde azalma
personel tensikatı
stok değerlendirmede indirim
iskonto oranını azaltma
iskonto oranında indirim
navlun ücretinde indirim
asgari yedek akçede azalma
ciroda azalma
değerde azalma
randımanda azalma
likiditede azalma
her kalem eşyadan yüzde 5 indirim
bir talepte yapılan indirim
bir ifadenin basitleştirilmesi Noun
ticari engellerin kaldırılması
kapasitenin düşürülmesi Noun
sermaye azalması
hisse sermayesinin azaltılması
rekabetin azalması
tüketimin azalması
gümrük vergilerinin indirilmesi Noun
hasarın azaltılması
borçların azaltılması
gümrük vergisi indirimi
kazanç kapasitesinin azaltılması
istihdamın azaltılması
masrafların azaltılması
masraf kısma
bilet ücreti indirimi
ücretlerin azaltılması
kuvvetlerin azaltılması
tehlikenin azaltılması
borçluluk durumunun indirilmesi
paranın azalması
verimde azalma
sermayenin azaltılması
üretim giderlerinde kısıntı
kiranın azaltılması
maaş kısıntısı
maaş indirimi
hükmün hafifletilmesi
ceza indirimi Noun, Law
stokta azalma
gümrük tarifesinde indirim
gümrük tarifelerinde indirim
vergi oranının azaltılması
ölüme bağlı tasarrufların tenkisi Noun, Law
faiz oranının indirilmesi
ücretlerde azalma
çalışma saatlerinin indirilmesi Noun
çöplerden yararlanma
ara mili
(US) rütbe indirilişi
sıfıra indirgeme
faizi azaltmak için ödemede bulunmak istemek Verb
faizi azaltmak için ödemede bulunmayı istemek Verb
vergi tahakkukunda indirim talep etmek Verb
vergi indirim talebi
fiyat kırmaya razı olmak Verb
bir fiyat indirimine rıza göstermek Verb
fiyat kırmaya razı olmak Verb
takdiri indirim Noun, Law
birine yüzde 15 indirim yapmak Verb
tenzilat yapmak Verb
ikram etmek Verb
yüzde 15 indirim yapmak Verb
bir eşyadan indirim yapmak Verb
fiyatta indirim yapmak Verb
gerilme azalım faktörü Noun, Mechanics
fiyatlarda büyük indirim
Vatansızlığın Azaltılmasına Dair Sözleşme Noun, International Law