relay

  1. ,
    f.
    -laid, -laying yeniden sermek/döşemek/yaymak.
    She wanted to relay the carpet in
    her new home. The railway company is proposing to spend $1M on relaying a new track.
  2. Verb (öteye/ileriye) iletmek/ulaştırmak/nakletmek/taşımak/götürmek.
    To relay a message. He relayed the news to me yesterday.
  3. Verb nöbet değiştirmek, yeni grubu işe sokmak, (konakta) hayvan değiştirmek.
  4. Verb, Electronics naklen haber iletmek/yaymak, naklen yayın yapmak, (bir işareti/mesajı)kuvvetlendirerek daha ileriye göndermek, tekrarlamak.
  5. Noun nöbet, nöbetle çalışan işçiler, bir nöbette çalışanların tümü.
  6. Noun yedek hayvan (at, köpek vb.) veya insan, çalışanların işini devralmaya hazır yedek grup.
  7. Noun, Sports (a) (bkz: relay race ), (b) bayrak yarışında koşulan mesafe.
  8. Noun, Machines düzenleyici: küçük güçle işleyen hassas cihazlarla kumanda edilen ve makine parçalarının hareketini düzenleyen aygıt.
  9. Noun, Electronics röle, bağlak, değiştirgeç, dönüştürgeç: sargısından akımgeçince dilini çekerek elektrik devrelerini açan
    veya kapayan elektromgnetik alet.
  10. Noun naklen yayın istasyonu.
cereyan anahtarı
(elektrik) zamanlı düzenleyici
gaz basınç düzenleyicisi
ani etkili kesici
ana hat kesici
serbest bayrak yarışı: her koşucunun değişik mesafe koştuğu yarış.
ayarlayıcı kesici
kontrol kesicisi
radyo aktarma yayını
uydu yoluyla yayın
bir yayın programını aktararak yayınlamak Verb
haberleri nakletmek Verb
bayrak yarışı/koşusu.
röle istasyonu (başka bir istasyondan gelen sinyalleri aktarmaya yarayan radyo ya da televizyon istasyonu
röle istasyonu
aktarma istasyonu
silisli çelik Noun, Iron-Steel
bir sokağın kaldırımlarını yeniden döşemek Verb
yenilik aktarım merkezleri Noun
televizyon röle istasyonu