-
Noun (geçmişi) anımsama/hatırlama, yâdetme, hatırda tutma.
-
Noun hatıra, anı, geçmiş olayların zihinde bıraktıkları iz, hatırlanan/anılan şey, yadigâr.
-
Noun
reminiscences: hatıralar, hatırat (anlatılan/nakledilen).
to write one's reminiscences: hatıratını yazmak.
-
Noun çağrışım, tedai, başka bir şeyi hatırlatan nesne.