renounce

English-Turkish Translation

  1. (isteyerek) vazgeçmek, (resmen) feragat etmek.
    to renounce a claim. He renounced his claim to the money.
  2. terketmek, el çekmek, bırakmak.
  3. reddetmek, inkâr etmek, tanımamak.
    renounce the authority of the church. to renounce one's principles/one's
    party/one's faith/one's God. He renounced his wicked son.
  4. (iskambilde) (a) başka renk kâğıt oynama(k), (b) oyunu terketme(k).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

renounce an inheritance (one's interest in an estate)
mirastan (bir terekedeki hakkından) vazgeçmek Verb
renounce one's citizenship
vatandaşlıktan vazgeçmek Verb
renounce one's claim to sth
vazgeçmek Verb
renounce one's claim to the throne
tahttan feragat etmek Verb
renounce one's faith
dininıdeğiştirmek Verb
renounce one's nationality
vatandaşlıktan çıkmak Verb
renounce one's nationality
(US) vatandaşlıktan vazgeçmek Verb
renounce one's property
malından feragat etmek Verb
renounce one's property
mülkünden vazgeçmek Verb
renounce one's rights
haklarından vazgeçmek Verb
renounce one's rights to the throne
tahtta hak iddialarından vazgeçmek Verb
renounce one's son
oğlunu reddetmek Verb
renounce one's throne
tahttan feragat etmek Verb
renounce one's throne
tahtından feragat etmek Verb
renounce one's title
hakkından feragat etmek Verb
renouncement of nationality
vatandaşlıktan çıkma Noun, International Law
renounce a claim
bir talepten vazgeçmek Verb
renounce a claim
talepten vazgeçmek Verb
renounce a debt
bir borcu tanımamak Verb
renounce a debt
bir borçu tanımamak Verb
renounce a debt
bir borcu reddetmek Verb
renounce a right
bir haktan vazgeçmek Verb
renounce a succession
miras payından vazgeçmek Verb
renounce a treaty
bir antlaşmayı feshetmek Verb
renounce a treaty
bir antlaşmadan vazgeçmek Verb
renounce an option
bir opsiyondan vazgeçmek Verb
renounce citizenship
vatandaşlığını terketmek Verb
renounce citizenship
vatandaşlığını terk etmek Verb
renounce probate
tereke yönetimini reddetmek Verb
renounce the world
dünyadan elini ayağını çekmek Verb
renounce to act as executor of an heir
bir mirasçının vasiyeti tenfiz memurluğundan vazgeçmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database